Darağacım,


Güzel bir ağaç alacağım kendime. Çınar ya da güzel bir akasya. Durmadan sulayacağım. Sana kendimden daha çok inanacağım. Benim köklü, asil ve güzel darağacım.


Gün gelecek, dünyaya tekmelenmiş çocuklar gölgende oynayacak, namazlar kılınacak, ağaran bir gün batacak. Ben altında sessiz sessiz ağlayacağım, canım darağacım.


Her suladığımda yarım bir hikaye anlatacağım. Kiminin başı, kiminin sonu olmayacak. Zaten kimse inanmayacak. 


Artık bir gün, intihar etmek için hiçbir sebebim kalmadığı vakit, ölümümü anlayamayacakları kalıplara koyamayacakları vakit, kendimi asacağım.


İntihar etmemi normalleştirecek hiçbir acım, zorluğum, yalnızlığım olmayacak. Sadece sen ve ben. Amaçsız ve nedensiz bir intihar.


Akşamüstü yorulduğum bir yaşlılığım bu işi meşrulaştıracak. O yüzden gençken asacağım kendimi. Henüz birilerini severken

akşamüstü çayırda, çimende uzanmak isterken. Okumadığın onlarca kitap, seneye bu zamanlar dinlerim dediğim şarkılarımla ölüp gideceğim.


Kimseye de en ufak bir şey izah etmeyeceğim. Etmek zorunda da değilim. Hayatımın en iyi, en başarılı, en güzel vaktinde kendimi öldüreceğim.


Benim güzel darağacım. Seni bir akşamüstü düşündürmekten öte sevindireceğim. 


Dünyanın en güzel intihar mektubunu ben yazacağım. Geride kalanları hep düşündürecek, hem de hüngür hüngür ağlatacağım. Ama bu tür bir yöntemle, ciddiye almayanların zihninde unutulmayacağım.


Sevgili darağacım, seni en yakın zamanda bahçeme bekliyorum. Sevgiler, saygılar, selamlar, seni seviyorum.