senin olma ihtimalin olan tüm istasyonlarda

gözlerim büyüyor

tıplıyor yüreğim alt komşu gibi

yüzüm cama dönük

karo taşları kirlenmiş istasyon kahvesinin

ben kirlenmişim

sensizlikten

karşımdaki metro koltuğu boş

gişeler yetersiz bakiye

bir toplantıdan çıkmışım

kadavralar toplantısı


metro istasyonlarında ne kadar varsan

o kadar varsın yanımda


bir denek faresiyim şimdi

başıma ne geleceğini bilmiyorum birazdan

bilmiyorum seni görünce

ne kadar büyüyecek göz bebeklerim

ki benim hazin bebeklerim

hepsi bir ayrı mendilde

bir ayrı şarjörde

bir ayrı paslanmış yeraltında


ama vazgeçmedim sabahlardan

sonbaharlardan

istasyonlarda seni aramalardan

tek bir şeyden vazgeçmem gerekiyorsa

o da kadavralardan


başıma ne geleceğini bilmiyorum birazdan

bir kedi koridorda

sessiz

sakin

onurlu

tırmanıyorum merdiven boşluğundan


elimi tut yaralı ellerinle son kez

ilk kez

başı-mıza ne geleceğini bilmeden ilk kez

ve dinle

kaçmadan dinle sesimi istasyon kahvesinde