Biri var aklımda, kalbimi kurcalayan, kurcalamakla kalmayan kalbimin bir yarısı olan...


Aklımda sürekli, başka bir şey düşünemiyorum ki düşünmek de istemiyorum. Onu bu kadar istediğimin belki de kendisi farkında, peki niye farkında değilmiş gibi davranıp kalbimin, evinin bu kadar parçalanmasına müsaade ediyor. Beni üzmekten mi korkuyor, eğer öyleyse böyle kendini uzak tutarak beni daha çok üzdüğünün farkında değil. Gün içinde kim ile konuşuyor, kime gülüyor düşünmeden edemiyorum aklımı yiyip bitiriyorum ama belki de bu onun umurunda değil.


Hayatıma hiç beklemediğim bir zamanda girdin. İçimde -mevsimin bahar olmasıyla alakasız- çiçekler açtırdın, tek yaşama sebebim sen oldun tek neşe kaynağım sen oldun tek derdim senin mutluluğun ve üzüntün oldu. Evet kendimi bile umursamadım ki şu anda umursamıyorum. Bu boktan hayatta yaşamak için hiçbir sebebim kalmamışken hayatıma girip yaşamak için bir sebep verdin. Peki seni kendi hayatından bile önde tutan, istesen saçının bir teli için canını feda edecek insanı neden görmezden geliyorsun?


Bilemiyorum belki de kimseyi hayatının merkezine koyup sevmemeli insan. Sadece kendine odaklanıp hayatı akışına bırakmalı. Ama hayır ben sadece onu istiyorum. Beni üzse de görmezden de gelse üzüntüm bile onun yüzünden olsun istiyorum. Umuyorum ki yakın bir zamanda ölürsem ölümüm bile onun o tatlı ellerinden, kahverengi gözlerinden olsun istiyorum. Son nefesimden önce sırf onu görmek uğruna bile olsa kalbime son hançeri o saplasın istiyorum.


Eğer hayatına benden sonra birini alırsan ona ne kadar şanslı olduğunu hissettir olur mu? Çünkü emin ol senin gibi bir meleği hayatının merkezi yapmak için elinden geleni yapacak çünkü sen bunu sonuna kadar hak ediyorsun. Eğer bana soracak olursan benim hayatımın merkezi tek kişilik o yüzden yeni birini alamıyorum zaten sığdıramam. Ama senin o kocaman kusursuz kalbin seni asla üzmeyecek, dünyanın en mutlu insanı yapacak kişiye mutlaka yer verir. Eğer olur da baktın ki içeride hala benden bir parça varsa lütfen o parçayı bir köşede tut olur mu? Çünkü hissediyorum beni ayakta tutan bir şey varsa o da kalbinde azıcık da olsa bulunduğum yer, eğer o parçamı da kaybedersem daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.


Her ne kadar bu çırpınışlarımı, uğraşlarımı görmezden gelse de illa ki son günümde mezarımın başına gelip benden özür dileyeceksin ama hayır sevgilim, hayatına girip seni darmadağın edip üzdüğüm için senden defalarca kere özür dilerim, umarım beni affedersin...


Kendine iyi bak, hep mutlu ol olur mu? Mutlu ol ki senin mutluluğunu görüp ''mutluluğun'' ne olduğunu hatırlayayım.


Hoşçakal Saudade'm......