Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yalnız geceler
Ve saklı gün ışıltıları.
Her şeyin vardı elbet,
Yeri ve zamanı.
Zamansızca geldi gelen,
Ben yataktayım.
Ne etrafımda vardı defter, kale...
“Kim bir kadını sarıyorsa odur Adem. Kadın da Havva.
Herşey ilk kez olmaya başlar.
Gökyüzünde beyaz bir şey gördüm. Bana Ay olduğunu söylüyorlar
ama bir k...
Belki de bizim gibilerin elinde kalan son şey salakça bir umut. Gelecek saniyelerin üstlerine binerek uçan olaylar bizi ayakta tutuyor. Bütün hayatımız boyun...
Bugünün güneşi, içi kıpır kıpır,
Senin gününe doğmak için
İyi ki...
Bugüne ait bütün iyiler senin var oldun diyedir
Doğumunla anlam bulmuşçasına,
Güzel ...
Hayatta bazen öyle anlar gelir ki, kendinizi sınırları görünmeyen bir okyanusun ortasında hissedersiniz. Etrafınızı kuşatan dalgalar yolunuzu kapatır, rüzgâr...
Sarmışım dertleri, kalmışım dumanına
Durulmuyor, esiyor Odakule
Hüseyin Ağa, yakınır ezanla sabaha
Yüzükoyun sızmışım kaldırımlara
Ciğerim titredi, çıkt...
Yokuşlar inip çıksam da gözlerimde yaş kalmasa da avuçlarıma dikenler dolsa da o solgun çiçeği açtıracağım. S'üzgün yüzünü güldüreceğim, sızlayan yarasından ...
Güzeli gördükçe güzelleşecek dünyan, gördüğün alemsin sen, alem senin içinde..
Sula toprağını.
Çapala.
Devam ettikçe hava alacak köklerin.
Nefes al.
Gö...
gözünün seğirmesiyle fark etti hafta sonunun geldiğini
insanların yapacak aktiviteleri olması onda dibi görülemez kıskançlıklar doğuruyordu.
en çokta bu yü...
dört ayağının üzerine başka hangi sebepten düşebilirdi? beklemediği anda beklemediği yerde kendisine bir kurtarıcı bulabiliyordu.
bu şartlarda tanrıyı nasıl...
Bazı kitapları okuduğunuzda hem içinizde bir sıcaklık hissedersiniz hem de derin farkındalıklar edinirsiniz. Hiromi Kawakami’nin Nakano Eskici Dükkânı tam ...
gördüğü her kadında şehvet taneleri bulabiliyordu. artık bu durumla savaşmayı/yaşamayı bırakmış tepetaklak gidiyordu.
savaşmaya gücü, utanmaya yüzü, siktir...
Ben senin doğum gününü beklerken,
Belki bir umut, bir tebessüm eklerim diye,
Güzel bir hediye sakladım içimde,
Yeniden barışırız, yaralarımız diner diye.
...
Belki hala beni izliyorsun,
Gölge gibi peşimde geziniyorsun.
Ama merak etme, bu sefer gülemezsin,
Çünkü yüzüne vuruyorum tüm gerçeklerini.
Dudaklarındaki...
Bugün yine aynıydı, iki gündür olduğu gibi... Bomboş insanlara kustuğğum nefretle geçti zaman. Onları dinlerken ruhumu bir bataklığa çekiyor gibiler ama asıl...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok