Ali Tavlaşoğlu

Bu nasıl bir yaradır ya Rabbim?

Korkarım gönlüm bu yükü kaldıramaz,

Hiçbir tövbe içimdeki bu sesi susturamaz,

Kendime duyduğum nefreti senden başkası durd...

Zifir karanlığındayım, pus kokuyor her yer.

Ayak bastığım toprak, soğuk,

Ölüm gibi sessiz ve habersiz gelişimden.

Gecelerim ise şahittir gökyüzünün güzell...

Bu dinlediğim kaçıncı öğüt?

Yüreğimdeki çığlığı susturmak için.

Bu dilimdeki kırılan kaçıncı zincir?

Korkmadan söylediğim bunca söz için.

Bu aldığım kaçı...

Araştırma hastanesinin 1. Katında öğrendim şükretmeyi. Beyaz duvarların kirinde boğulup, siyah gözlerden akan yaşlarıyla dirildim; uzun, tatsız ve pis kokan ...

Zaman, ne kudretli bir kelime. Yaradan'ın yeminine layık olabilmek için eşrefi mahlukatın hesaplarına tenezzül dahi etmeyerek akmaya, içinde bulundurduğu bu ...

Seyretmeye doyamadığım gözlerinin hatrına,

Uyandım bir gecenin zülfünde.

Ümitsizliğin sardığı bitik bedenim,

Ruhuma açılan siyah penceremden soluklandı.

...

Hakir gördüğüm ne varsa;

Susmak nedir bilmeyen dilimle şekillenip,

Yaşantıma şahitlik ediyor.

Şükrümü elimden alıp isyana teşvik eden dünyam;

Karanlıklar...

Kutlu bir günde,

Renkli ışıkların çığlıkları feryatları bastırırken

Ve kendi telaşı içerisindeyken alem,

Telaşlı bir ayrılışın eşiğine geldi

Kendinin ale...

Yağmur katrelerinin

Topraktan havaya,

Semadan yeryüzüne teşrifi.

Arşa çıkmaya yeminli,

Gelinen yer ile gidilecek yerin

Birbirinden farklı olmadığının ha...

Bugün ay başka güzel,

Sen gibi, senin gibi..

Kışın yeryüzünün giydiği gelinlik gibi,

Kar gibi ayaz gibi,

Baharın ilk ışıklarında,

Zemheriye baş kaldırıp...