Güller solmaya başlamış
Nemsiz soğuk bir rüzgar boynumda esiyor
Yağmur usulça saçlarımı okşarken
Sanırım bu günde gökyüzü ağlamış
Memleketin her bir ...
Gözlerine baktım bu gün
Toprağına gömüldüm
İstersen dik üstüme beyaz papatyaları
İstersen kumdan bir kale yap
Çocukların tatlı gülüşünde ara beni
M...
Henüz çok değil
Otuzdörtteydi
Bilmiyordu yolun neresi
Sanırım ölüme daha yakındı nefesi
Böyle kokuyor ölüsü ayrılığın
/
O ölünce ağlamayın sakın ha
Ya...
..
Dinler misin
beni
anlamana gerek yok
artık
anlamsızım zaten
sözcüksüz dinle
beni
saatlerce susabilirim
seninle
bir mucizeye bakar
gibi
bakar...
Sularım çekiliyor
Kupkuru bir yalnızlık kalıyor geriye
Umudum tükeniyor
Kapanan kapılar peşinde koşup duruyorum
Siliyor zaman acıları
Ya da unutturuyor ...
uzakta kimsenin olmadığı bir yerdesin
silinmiş soluk bir günün ardında
sakladım her şeyi
husursuzluğum şimdilerde
kurak bir yurt edinir kendine
gözyaşl...
Serçenin hikayesini biliyor musunuz? Allah fırtına verdi diye serçe Allah’a küsmüş, serçenin o fırtınada evi yıkılmış. Serçe günlerce küs kalmış Allah’a, fak...
Bazen ne kadar görünmek için çabalarsak çabalayalım olmaz. Göremezler çünkü insanların gözleri bile yalnızca işine geleni görür. Bizler ise yani benim gibile...
bileklerinden tuttum
kanının damarlarından akışını hissettim
kendi alnımda bir başka nabız olarak attı
senin ağır ve yorgun nabzın
iki yanımdan akan r...
Perdenin ötesine geçip
sarı ışığın altında
gizlenirken,
ve mırıldanırken,
görürseniz beni eğer
zaman trenine binip
önce sırtışımı,
sonra kendimi kaçır...
İlham perisi sanırsın
Melankoli perileri çıkagelir.
Esir alır insanı
odasında,
bir başına kalınca.
Pencere kenarına kollarına dayayanları,
yatakta yüz...
Sessiz sakin gecelerimin ardından
bir pencere daha aralıyorum
gri dumanlar içinde,
kendime;
pervazı saksılarla dolu.
Fakat işler yolunda
gitse bile
bu...
sessizlik çağlayanı, kırılmış kemikler tutar ellerinde
büyük dalgalar içinde küçük bir yer sana
konuşamayan insanlarda yürümek ve asılmak rüzgarlara
yaş...
Her şey sendin, her şey sana dönüyordu belki
Üzüm, buğday ve başaklar
Avuçlarında çürüyen tohumlar
Ne varsa öğütülüp taş rengini veriyordu tenine
Tenin, ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok