Birini sevmiyorsan, onu sevgisizliğinle sınamaktansa, dönüp gitmek doğru olandır diyordum. Ama keşke sen doğrusu nedir, yolu yordamı nedir bilmeyen bir çocuk...
yine tüm caddeyi kaplamış kar
bir küfürdür tükürmüş gökyüzü
şehrin suratında isyan var
silah çekmemişim ki hayatımca
nasıl adam öldüreyim ana julia
ben ...
babam sağ olsa
sol tarafından kalkardı bu sabah.
ağzını yel almış annemin,
kuru bir gürültüyle uyandı.
içine çektiği hava öksürürken, öleceğini bile bile...
Takvime baktım, aylar olmuş
Belirsizlik, tatlı bir mayhoşluk veriyor tenime
Karıncalanır gibi...
Hissizleşiyorum
Yavaş yavaş siliniyorum hatıralardan
El...
Bir gün Rabbim seni ikna etti bordo bir ruj sürmeye.
Dudağının kenarından taşırmamak suretiyle,
O gün bittik.
bir gün sen musluktan su içmeye karar verdin...
Sigara içiyorum, noktalı virgül. Seni seviyorum, ünlem. Kafam karışmaya başlıyor, nokta. Çok zaman olmadı, zamanı çok sevmem zaten. Bir sonbahar ayının son ç...
Dostoyevski’nin “Aşağılık insanoğlu her şeye alışır.” cümlesinin bir türevi olarak ele alacağımız ‘yeni normal’ kavramı daha önce bilinmeyen bir durumun stan...
Perdeye vuran gün batımının, toprağı delen tomurcukların, saksısına sığmayan çiçeklerin şarkısı olsun. Armağanımdır.
Benim de merhametine inanmayı seçtiğim çok karanlık birikti içimde. Sağa sola savrulmak yerine, bir düzene uyum sağlayıp yalnız kalmak gibi. O yüzden sen şim...
ama buradasın işte
işte tam buradasın
seni göremesem ne fark eder
ikimizin ortasında yüzü kara metafizik
boyun eğiyor
utansın
aynı şarkıları dinliyorum...
Eskiden olsa
Tütün parası denkleşse yeterdi
Yeri gelmedikçe gülümsemezdim
Bu soğuk titretirdi beni
Ellerim cebimde gezerdim
Duvarlara uzun uzun
dalıp g...
Parke taşının üstünde geçirdiğim günlerde,
Yağmurlu sükûnet ovalarındayken,
Perdelenen çokluk yollarının,
Apaçık halidir caydıran liyâkat.
Üstü kapalı gö...
devrildim
ihtilalimi radyolardan duyurdular
1964
babam yerine şair oldum.
tanrım dedim
allah
dieu
divinità
her dilden sesleneceğim sana
erkek doğmad...
Islak tuvalde resmin, zihnimde anlam kuraklığı,
Düşüncelerimde tanelenen benliğin.
Bir ceylan zarifliğinde, bunca vahşilikten uzak,
Ellerinde yaşlı zam...
-Bir abajur olması gerek baş ucumda. Ancak o zaman ev diyebilirim.
Geçen evin kuytu köşelerinde durdum. Odaların kullanılmayan köşelerinde bir süre dikildim...
İnanç, her neye olursa olsun anlamını yitirdi. Demek böyle bir şey zihnen kopuş. Bana savrulan önemli önemsiz cümlelerin arasından küçük manevralarla kurtulu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok