Bu dünyaya tahammül edişim; yaşam dürtüsü (eros) verdiği, insanî vasıfları yerine getirme çabasıdır.
Bu dünyaya ait olamayışım; iç huzursuzluğum, kaçma iste...
Bir gülüş arıyorum,
İki Eylül Caddesi'nde
Elinde pamuk şekeri; misketleri vardı, cebinde
Heybesinde masumiyet taşırdı.
Göğsünde heyecanı...
Dilek tut...
Bir adam buzlar ülkesine seslendi...
Sırça beytinin tezatlığından
Kaç efsunlu yazı taşımıştı sırtında
Kaç kışı kovalamıştı revnak baharların peşi sıra
...
bir çıtası eksik bir uçurtma
iyi bilse de zaafını ulaşabilir mi bileklerini kesmiş bir yazgıya
aşiyan yuva mıdır zindan mı
viran saraylardan kaçmış
sol ...
yak bir türkü, kara gözlerinde
uzan karanlığıma, boylu boyunca
varlığın ateşten bir dev gibi
dokunsun, gönlümün buz dağına
büyük sözlere, geçit verme ...
Yeni sürüm, daima ileri
Ters versiyon, gider geriye
Öz kütüğümde mutlak değerdeyim.
Sayı değerinde piramidin en dibinde...
Sözde sınıf ayrımı yok!
N...
Uçurum kıyısına ilmek ilmek ördüğün Sığınacağımı sandığın, o duvarlar yıkıldı.
Nöbet sona erdi, hırçın bir sevdanın gelgitlerinde.
Boğularak ölen anıları...
Belirsiz zamanlar bulvarında
bir satıcı
İnsanlığın kılçığını ayıklayıp şeytana satıyor ruhunu
Kötülüğün mihenk taşıyla döşenmiş, kaldırımlar yutuyor ada...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok