
Anlatacak pek bir şeyim yok.
Boşluğumu boşluğuma çarparak büyütüyorum o şık kurbağayı
Gözlerim birçok şeyin katili
Hissediyorum
göğsümde koşturan korkun...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok
Özür Dilerim
Anlatacak pek bir şeyim yok.
Boşluğumu boşluğuma çarparak büyütüyorum o şık kurbağayı
Gözlerim birçok şeyin katili
Hissediyorum
göğsümde koşturan korkun...
Terk etmek mi terk edilmek mi
Kaynayan trompet sesini burnumdan içeri çektim
sabahın körü kırk melodi ağırlığında
göğsümde çarpıyordu.
Sestim.
Rüzgarın yumuşaklığı kuşları alacalandır...
Harakiri
Büyüttüğüm günyarısı çiçeklerini içimdeki çocuklar çiğnemişti.
Kaç çocuk sığarsa bir bedene, o kadarını sakladım dalgalarımda
Köpüklü mısralar gibi büyüdü ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok