Kollarımda ölü çiçeklerle yürüdüğüm aptallığın çağına, kıvam alana kadar sevindim.
bir yolu yok deyişlerime asılacak kulak mıydı...
hâlâ komik şekilde ısra...
İnsanın sevdiğini bulamadığı bir gezegende ha Milena olmuşsun ha Jezabel, Piraye, Pera, Vera ya da Asya ne fark eder? Hem seven sevdiğini umut etmeyi bırakın...
"İyi ki doğdun, mutlu yıllar. Hadi tamam. yeter mi bu kadar?"
Nihayet otuz. o en korktuğum, elimde hiçbir şeyle yakalandığım yaş. Nihayet başlangıcı buruşma...
Nerde duydun o çıt sesini? Tam olarak neye benziyordu, yere düşen bir şey, duvara vuran bir el değil. İncecik bir kırılma olduğu belli. Çıt. Ve sonsuz yankıs...
Acı çeken bir insan bakıyor bana aynadan
Gül yüzüm solmuş
Baharı geri döndüren gülüşüm
Yüzümde donmuş
Karanlık öğle sonraları
Uzaklar daha uzak
Yakınla...
Şiire başlamadan hemen önce okunacak ve sayfanın sağ üst köşesinde eğik şekilde bulunacak alıntı. Aşağıdadır.
(Bir şey anlatmasına gerek yoktur. Şiir henüz...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok