Toz toprak dudaklarınla,
Büyümüş küçüklüğünle,
Küskün tutma elimi.
İnsan olmayı mı unuttum,
Yoksa geç kalan umut muyum?
Açlık ne kadar siyah,
Ben o kad...
Rüyalarım kızıl bir taarruzun kuşatmasında tütün önceleri terli gecelerin
Öteki seferiler doluşuyor mavi saat vakitleri
Kuytu kollarıma yettirebildiğimi af...
Her şeyi bıraktım
Seni biriktirdim içimde
Dağlar dağlar taşıdım
Irmak ırmak aktım
Doydum daha çok acıktım
Nasıl yetiştirdim sevdanı
Kor yürek, kürek kü...
Anlatması zor
İnce şeyler vardı canım
Akdeniz'in kum zambakları gibi
Söylemekten vazgeçtiğim
Bir tas çorbaya bir tutam tuz atmak gibi
Bin yıllardır diki...
Sigaramdan aldığım ilk nefes
Koy kenara, bu bir
İlk bayram harçlığım çocukluğum
Bu da etti iki
Çarp bunu yürümeyi ilk öğrendiğim günle
Biraz da annemin ...
Keskin olan kılıç mı,
Sabah uyanmak mı çıplak?
Bu yağmur su mu ateş mi
Koşarken sana yalınayak?
Otları kurumuş bahçemin,
Kerpiç duvar yalnız
Şömine ya...
Bu Bodrum'un havası...
Bu Bodrum'un denizi...
Coşup duran insanlar...
Marinada çekiliyor çapa...
Dinleyip gitmek vardı bütün şarkıları
Gönlüm böyle sens...
Uyandım bir sahildeyim
Ellerime yapışmış kumlar
Gözümde ışık sanki yanardağ...
Zaman kaygısız işlemiş
Ben kaygılı bir kalkış
Gözün alabildiği boş
Dinli...
Bin kere
Ne bini yüz bin kere girdim çıkılmazına odaların
Kalbimdeki odalardan söz ediyorum
Birinde sen varsın birinde ben
Benim odamda bir pencere
Send...
Çok hızlı akar gözyaşı titreyen çenesinden.
Ötelerden ve ötekilerden.
Duyulur iki kelam dilinden.
Mumlar üflenirdi gece yatarken.
Yırtık panjurlu maviydi...
BİRİNCİ PERDE
SAHNE 1
(ruhu yankılanıyordu gecenin ışıksız, eşsiz karanlığında. çarmıh baştan düzenleniyordu. sağanak halinde esen rüzgar hasreti büyütüyor...
Tozlanmış tüm anıların fazladır,
bir kırımlık ömrüne serilmiş
ve bir tutumluk aklına yer etmiş,
ayaklarının altından kazınan
bastığın rüyalarından fışkır...
Suyun ortasında göbek deliği tavrında
büklüm girdaplar dönenir
agresif deyişler taşıyan
uzun ve karanlık hortumlar
yönetilir cesur dengelerinde
sirk cam...
Mezarlıktan ona el sallıyordu minik çocuklar
Geçiyordu mütemadiyen tenha bir sokaktan, boş vermişçesine
Sanki kıyamet koparacaktı ama bilemiyordu nereden b...
Adına yazılan şiirler gibi öksüz şarkılar
Susmayan bir tınıdır kapına dökülen serenatlar
Sen söyle Lavinia, susar mı insan solarken
Ağlar mı çiçekler se...
Gece çöktü üstüme
kara bulutlar kamufle oldu şimdilik
sabaha kadar seni düşlemek
kendime yapabileceğim en büyük saygısızlık olsa gerek
yıldız, yıldızlar ...
Yavaşça gideceksin bu yollardan
Gülü dikenlidir yolu taşlı
Gelip geçen çoktur buralardan
Her yolcunun gözü yaşlı
Yavaşça gideceksin bu yollardan
Yold...
Yürekler dolusu küfür ettim kötü benliğime.
Beni kötü insan yapışınızın dönümlerindeyim.
Yol ayrımlarında kendimden koparttığım her parçaya muhtaç kaldım.
...
Ucundan kıyısından yanaşma arzun varsa
İnsana ve var olmaya
Salgın hastalıklar lokalinden
Biraz olsun uzaklaşmaya
Biliyor olmak yetmez çünkü
Kavrayışın ...
********
Akşamın darında...
Koğuşa düşer sancı,
Bendeki bekleyiş beşerin usancı...
Sen ki o beklenen
Şafakta avluyu yarıp,
Ah kumru gibi uçan...
Ah s...
Siz hazreti Madonna,
Siz cahilliğim,
Siz köhneliğim,
Siz pisliğim,
Siz eksikliğim,
Ayyaşların kusmuğuna montumu serer, sizi seyrederim.
Pastelin pembes...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok