Akşam serinliğinin sakinliğini kovalıyor
bir yerlere yetişmenin telaşı
ufacık bir esinti aralığında
senin yokluğunun karanlığında
ötüyor
martılar, yük g...
Kesinkes bir tanımdır
dudaklarının kenarı.
Bir bunaltıdır düz durduğu vakitler,
Paris’te barikat başlarında dövüşenlerin haberi gelince
açılır iki yana...
Işıklar söndü.
Kapalı gözlerinin, kilitlenmiş dudaklarının üzerinden
bir ay yükseldi odanın içine
şavkı sadece yüzüne vuran.
Bir ay yükseldi ve çakılı k...
Sağanaklar, güneşli gülüşler, tırpanlanamaz hırslar görmüşüz,
ateşli bekleyişlere konuk,
sabırsız korkulara teşne olmuş
uykularımız.
Bir yol kavşağınday...
İnsanlar gördüm,
hırs kaplı kollar, bacaklar, gövdeler...
Kelimeler tükenmişti onlar için,
nefes almak burnundan solumaktı.
Bu yönlerini hep gizlerimiz...
Kabullenmek… Bazen bir bitirişin son kıyısı bazen de eskimiş umutsuzluklardan taze umutlara kesiksiz bir geçişin adı, avuçlarının içinde kor tutma hali, sanc...
17. yüzyılın başında Hobbes, “homo homini lupus” (insan insanın kurdudur) felsefesini ortaya attı. Neoliberal kapitalizm tarafından doğruymuşçasına lanse edi...
Sabah ezanlarının irkilişi,
göz çukurlarının kuru yanı,
can suyu verilmeyen o kırmızı çiçeklerin açlığı...
Derimize yapışan kirlerden arındıkça
yeni kirl...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok