Bu paçavrayı yakıyorum
çakmağı, çırası da kendim, odunu kömürü de kendim
görünmesin diye de dumanımı
içime içime çekiyorum
onca zamandan sonra
içim hep...
Gönlüm bir akşamüstü göğüdür
izlerim dünyayı bir yara gibi
siz hep bayram arifesi
siz hep pürneşe
aynı dünyada değiliz sanki
bu boşa uğraşmışlık hissi
...
Bugün kalbimi eski bir plak gibi
öyle çok tersine çevirdim ki bazı şarkılar vardır
cızırtılı bir yağmur gününü anlatır
uzaklarda süren sarı yağmurluklu bi...
Sıkıca tutunca ellerim acıyordu
Ben de özgür bıraktım
Hayalini kurduğum tüm uçurtmalar
Sanki benden kaçıyordu
Gözlerimi dikip ne kadar gidebilir uzağa
...
1.
Yürüyor muyduk,
Yoksa bir doğa parçasının
Altını mı çizdiriyorlar bize?
2.
Ellerimizde küçük kağıt kutular
Yüzlerimiz asılsız.
3.
Bir yere gel...
öylesine mutlu ki yürek,
bir hüznü taşıyamayacak kadar.
ölesiye coşmuş ki sevinçten,
bir beyaz deniz düşünecek kadar..
Gölgem ve ben, bir vîrâneyi adımlıyoruz.
Göğsümde bağıran acıları duyuyorum.
Lâkin uzaktan el sallayan neşeler g'örüyorum.
Yitik bir sözün uğrunda harcadı...
Devrildim, evrildim, artık durgunum.
Bir çocuk neşesiyle tutunuyorum umuda.
Sabâh gözlerimi açtığımda başlıyor savaşım.
Gece olunca bitmiyor, rüyamda da u...
Rûhu aşan uğultular, nereye ulaştı?
Dumanı tüten trenler, yolda mı kaldı?
Yaşı kalmamış gözler, bir kez güldü mü?
Nutku tutulan sözler vardı, rafa kaldırd...
sözde seviciler,
sanat seyircileri
neler geçti dersin,
ben vazgeçilmelerin çağıyım.
çok karışık günler,
bi o kadar aşikâr hayat.
gül dalından kopan yap...
insan, insanın hayatına girer
kattıklarına kanık.
anlam yüklemek ne hoştur,
dar vakitlerde sevgiyi aramak.
velhasıl, mevsim kış.
derin düşünmekte başka
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok