Kalp gözü kavramı, kalbinin yerini bilmeyen insanlar için çok bir şey ifade etmez ya hani; kendimi içinde bulduğum şeyin bir çeşit astigmatizm değil, GPS işl...
Ağır, metal bir zırhı bıkkın ve bitkin bir halde parça parça kopardım yapıştığı tenimden.
Öfkeyi söktüm, hüzünden silkindim, adaletsizliğe duyduğum yumruk ı...
Nasıl kapanacağını bilmediğim çirkin, derin yaralarla devam ediyorum hayatıma kapanmayacağını kabullenmiş ve bundan hala acı duyar halde.
Her sabah aynı yar...
Aklım gider, duş sonrası dökülen saçları toplarım içinden tek tek. Kendi halatımı kendim örer, keyiften ıkınıp köşe çıkarırım üç-beş.
Denedim. Hala annemle ...
Kapısından girdiğim ve adresini bile hala hatırladığım tüm evleri yaktım içeriden.
Ne kadar çit varsa kırdım, keçilerin de yerinde duracak hali yoktu herhal...
Bir kağıt bulmuş, uzanmışım üstüne işte, sıkılınca yuvarlanıyorum kalemle birlikte.
Zaten anlatacak şeylerden ziyade kendimle gördüğüm küçük hesaplarım var....
Siktirip gidiyorum nihayet.
Kış kokusu var sadece aklımda.
Anlaşılamadığımı henüz fark etmediğim yaşlarım var.
Kendimi uyuşturamıyorum bile artık yeteri k...
Varlıkta eksik bir şeyler var.
Olmamız gerektiği kadar yokuz gibi hani.
Kendimi yamalar gibi bir taraflarıma daha fazla kendimden dikiyorum. Var etmeye çal...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok