Kendi içimde sıradanlaşmayı sevmiyorum o yüzden yeni bir şey denemek istedim. Aslında amacım sanatı biraz da halk içinden çıkarmaya çalışmak birazdan okuyaca...
“Ne biliyorsam açıkça dökeceğim içime. Bir tek merhemini bulamıyorum şu mekanizması bozulmuş sıvazlandıkça küfre dönüşen yüreğimin. Yaylasında tabiiliği bozu...
Henüz aşkı tanımıyordu. Kısa bir süre sonra aşk acısını tattı, ki bu da aşkla tanışmanın tek yoludur.
s, 34
Bir yolun ortasında
Gerilerek esneyen yorgun bir adam
Göz altları, hasır altı ettikleri
Bir çift gözün söylediği
İşitmeyi hak etmeyen sözleri
Anlatılır ...
Annemi doğuracağım ilkin
Kıracağım bacağını aile mirası bu sevgisizliğin
Bıktım büküp durmandan sözcükleri
Sesini boğacağım
Ateşten mavi gözleri vardı an...
Kanatlarından bahset biraz
Yüzükoyun yere düşme mücadelemizin içindeki
Varma seferberliğinden
Kıvrak kadınların biraz orospu olduğu indirgemecilikten
Bab...
Geziye doğru yürüyorduk. Benim adımlarım ne denli seyrek ve sıkılgansa, onun adımları o kadar kendinden emin ve sanki eziciydi. Yürüyüşümden sıkılır, varlığı...
Önemsiz gibi davrandığım şeylerin ağırlığında ezilmek gibi kaygılarım var. Yazmaya üşendiğim problemlerim, kendime ettiğim bulduklarım var. Sonrası birilerin...
Bende biraz hüzün taşır özlemler , bazen de hayatta tutar hala özlenecek şeylerin olması. Mavi de böyledir bende hem umudu hem kırgınlığı barındırır içinde. ...
Siyah fon perdelerden geçmeye çalışan ışığın yetersiz çabalarına yenik düşmüş loş bir odada iç çekerken buldum kendimi. Umutlarıma rağmen , bitmeyen tükmeyen...
Hafif rüzgar eşliğinde dans eden tül perde , belli belirsiz sokak gürültüsü birkaç insanın sesi belki biraz da kuş sesi. Arabaların gittikçe seyrekleşen sesl...
Uzun ve keskin bir korna sesiyle irkildi , hala hayatta olduğunu hatırlatan acı bir çığlık gibiydi. Yavaşlamakta olan trenin raylarda kayışını izledi , kendi...
“ Your mind and your experience call to me
You have lived and your intelligence is sexy
I want to know what you got to say
I want to know what you got to ...
Benmişim neymiş? su sesiymiş
Oymuş cam kırıkları gibi gövdemi yakan
Yanağında sardunya kokusuyla yazdan
Kimmiş o gelen ya giden kimmiş
Bir yabancı mı...
"gri gri gri...
sabah, sis, yağmur
bulut, bakış, hatıra
bende bir şarkı yoktu sen okudun
bir ayna yoktu bende sen baktın
bereketli toprakların uykusunda...
Günaydın seninle uyanmadığım bir sabahın ilk ışıkları. Öğlene dek süren inlemelerim ikindiye kalmayan planlarım, akşamı zor eden halim. Temizliğe mecalim olm...
Çıplak geldim buralara
Cepsizdi kefenim
Hisettiğimi diyemedim
Yarım kaldı sözüm
Yaşarken tadım vardı
Yine toprağa döndü yüzüm
Ne gözümü dikmiştim diya...
Söz bulandı bir avuç suda
Geç yağan bu yağmurda
Küllerin arasından toplanmış
Yarım sigaraları yakarken
Bir deli kahkahası döküldü
Konuşmaktan yorgun çeh...
Ölü gibi yaşamaklıyım Fehmi. Her gün sıcak ekmek, her gün patatesler doğuran toprağa ve insana, kalçalarından tutup becerdikleri her şey için teşekkür ediyor...
Gök gürledi birden
Sonra yağmur damladı
Önce bir damla düştü
Sonra bin oldu yağdı
Biri onun, onu benim
gerisi sizin olsun dedim
Çorak topraklarıma in...
Kaç sene sayılır bir gençlik
Ya hiçlik bu kadar mı kalmamış olur
Ört yüzünü, ört üstünü, ört adalet
Ya gel kurul dedim güneş gibi üstümüze
Ya git durduğu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok