I.
bir gece uyurken azılı bir öfkeyle
perçinlediler ruhumu kara kurbağasına.
uyandım bir kargaşada,
at sırtında süvarilerin kamçısını
göğüsledim bir kal...
ey çığ! düşerken alıp götürür müsün beni?
-charles baudelaire
çiçek adlarında birikmiş bir fotoğraf,
çığlıkların silsilesini boğuyor kokusuyla.
bir gün b...
Güzün şarkı söyleyen yaprağını altın eline konduran ne,
kül mü serpiyorsun böyle göğün gözlerine,
elma kokulu ışığına mı gark etti yoksa seni o,
sen mi ka...
kuvvetli bir ağu sarmış bedenimi
tırnaklarım kanıyor hangi parçama dokunsam,
bundandır gece çökünce doğmalarım
karanlık tanımaz, görmez ellerimi.
güneşi ...
yabancı sular diyorum yağmur damlalarını dahi kabul etmeyen,
kıvrımlı dalgalarla beni anlatıyor, kırık bir sonsuzluk.
zuhur ediyor kaygılarımı, göğsünde in...
bir hamağa yatmış öfkem, nefretim, şehvetim
uyuyor yüzyıllardır, hasretim oy!
uyan ey koca dalgakıran,
zehirli sarmaşıklar arasında
eriyor kokuşmuş benli...
eski aşklarım,
göğsümde bir zamanlar uçuşan o kelebekler
sahi neydi?
karlı dağların arasında, bir akarsuyun önünde su içen ceylan gibi
özgür, devingen ol...
derdim, yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
siyah örtülere sardı şehri karanlık;
kimine huzur iner gökten, kimine ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok