ef

yarına çıkar mıyım diye yürüyorum

sevda dedikleri ezginin uğurunda

arıyorum yolumu uyurgezer

aşınmış bileklerimden dökülürken

dünde kalmamış endişeler

g...

şiddetle öldü.

taşıyabileceğinden aşkın

temeli üzeri parmak uçlarında.

            tutuştu yol haritası

      tutuşturulmuş avuçlarında.

tutku ve tamah ...

teslimiyet.

kendini kalbinin atışına,

içinde barınak hayatiyetin

en bedensel temsiline.

gümbürtüsü varlığın

ayrımsadığı özgüç

tutuşturur feraseti.

tes...

varlığının fikrinde

kontrolünü kaybetme eğiliminde;

dokunur ama hissetmez.

konuşur ama anlatmaz.

sıhhat için çabalar ama hep bir pişmanlık,

daha derin b...

bir rüzgar

aniden çıkar gelir

gökyüzünü doldurur

öyle bir esintidir

okşayan yanağımı

kayalıklar üzerinde

dalmışken düşüncelere

nasıl geldim buraya?

b...

önce karşıma bir sandalye çekiyorum

sonra özlemini

önümde abanoz gibi kahve

başım yine seninle dertte

bırakıp gidene dek beni

inanmazdım hayaletlere

be...

sakladıkları bir sırrı var herkesin

bıraktıklarına dönüyorlar

bilmeyi istemediğim ne varsa

kulağıma fısıldıyorlar

neredeyse her gece

bir hap alıyorum

s...

yağmur vurduğunda pencerene

göğün dahi gerektiğinde

parçalandığına şahitlik edersin.

o dahil döker içini

caddelere, mekteplere, bahçelere…

işte o vakit ...

içimi bir huzursuzluk kaplıyor

aramıza giren kıyafetler olduğunda

durmuyor yüreğim yerinde

parçalayacakmış gibi göğsümü

sıkıştığı kafese çarpa çarpa

dah...

bana ilham veriyorsun.

bunun için, vermem gereken her santim ilgiye,

düşsem dahi morarmış dizlere değdiğini hissediyorum.

bunun için senin sıcak ağzın ola...