ef

pencerenin pervazına astığım

bir dirhem huzur

ararken cennetindeki ağacı, kaybettiğim

üç kuruş şuur

akıtır burmadan çok gözlerin

vardır külçe gibi musibetlerin

bir sen değil, herkes bunu gizler

paykaması acı lâkin böyle gerçekler

anlarsın yaşadığın vaki...

özüme olan güvenimi yitirmişken

bilincimi bıraktım uysal ellerine

yüreğindeki sıcaklığı hissetmişken

girebilirim sandım kutsal cennetine

dudakların gün b...

çatlamış bir fincan kalbim

yakıyor canımı keskin parçaları

safi boşluğa bakıyor gözlerim

sızdırırken pınarlarım acıları

gaddar sözlerin oldu cinayetim

k...

bulutların içeri sızabileceği bir oyuk

birbirimize kalabileceğimiz yüksek bir kovuk

senden başkasının dolduramayacağı bir zaruret

birbirimize kalabileceği...

oyalanmadım uğurunla örerken tavanı

benimsedim kara gözlerindeki yalanı

tükenmedi kadrim tutuştuğumda

değişmedi derdim yokluğunda

günah mıydı istemem sen...

henüz kurgulanmamış bir dizinin

ikinci sezonunu yaşıyorken biz

başımı üstüne yaslayacağım dizinin

minnet eyleyeceğiz, birbirimize sahibiz

düştüğümüzde pe...

tenhada gördüğüm

sanrın mıdır?

etrafımda ördüğüm

kahrın mıdır?

ferasetin yüreğine

hancı mıdır?

cesaretin sevdiğine

yancı mıdır?

münhasır yanık tenind...

ihtiyar heyula seni zincire vurmuş

suratına salt sapkınlığını kusmuş

duygundan değil arzundan beslenmiş

esasında tezatlıktan sana kaftan biçmiş

olana dek...

komodinin üstünde

yarım kalan bomonti 

açık bıraktığın pencere

içimde puslu bir esinti

üşüyorum tek başına

içinde dinginliğimin

alışırken bedenim

haki...