besmeleler çektirir bu yolculuklar bana
kayseri'den geçerken bir karın ağrısıyla
uykumu kaçıran kasisin sarsıntısıyla
bir kez daha iç çektim hiç olmayacak...
parlak rujlu dudaklar ve ince sigaralar
köşebaşında memurlar bazen de yunuslar
gecenin günahından içmiştir elbet hepsi
7/24 açık bosna işkembecisinde
atm...
kulaklarımı çınlatıyor bu sessizliğin uğultusu
odamdaki sarı lamba ahbap oldu yalnız bana
düş artık yakamdan zalim nedir bu ahiret sorgusu?
dağların ardın...
bir yerden sonra
yalvarışlar ve yakarışlar son bulur
acı kabullenilir
ve belirsiz bir suskunluk başlar
anlatmaya mecalin yok
susmaksa aklını kaybettire...
tekrarı olmayacak anlara her acıyı sığdırabilme uğraşı
yaşamak
ölmeye kalmışken ramak
belki gelecek iki sene
ya da biraz daha ırak
kıraathaneler, demli ...
temmuzun sonu ağustosun başları
kırk derece
çirkin uyanmış
öğle vakti
boynundaki ter göğsünden akmış
hayal ettiğinden farksız
kutsal bir değere küfür s...
Dün gibi aklımda. Her şey bir gravür gibi özenle kazınmış zihnimde. Sıradandı. Alarmın sesine duyduğum nefretle ve bu nefretime son vermek için yerimden kıpı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok