Son zamanlarda düşüncem şu şekilde ilerliyor:
Hayat dediğimiz şey kendi yarattığımız karar verme mekanizmamızın bir ürünü. Burada aslolan verdiğimiz kararla...
Biraz içimden geldi...
Tutamıyorum kendimi yazıyorum işte.
İçimi dökersem boşalırmış gibi geliyor da ondan.
Biraz boşalırsa içim, belki hafiflerim.
Yazdı...
Kurşun başımda bir yerdedir.
Hayli zaman oldu aklımla ilişiği keseli.
Peki ya bu gönle ne demeli
Acaba diyorum
Kurşunun zehri midir?
Bir akşam oldu ki
Hissizleştim.
Patates soyarken bıçağın elimi kesmemesini engelleyebilirdim ama
Engellemedim.
İki balkon arası cereyan yapıyor
Kapının ...
Biliyorum artık çok geç
Parlamıyor gözündeki kaybolan ışığın
Görüyorum artık çok zor
Hisssediyorum içindeki eksilen yerleri
Sabah kayıp
Güneş saklanmış
Düşlerin yarım kaldığı dakikalar
Ellerin boş yastıklara uyandığı
Hüznün serinliği pencereden süzülürken
Sokakların çığlığı h...
ÖLÜM, elindeki küreğe yaslanmış yaşlı kadına bakıyordu.
Kadının saçlarını örten eşarp her ne kadar suratını gizlese de ÖLÜM, kadının ağladığını biliyordu. ...
Ayaklarım cesarete atfeder
çekinilmez bir anlam
böylece gelişimin korkunç
esintisi uçuşturur saçlarını
gözler kapanma refleksini
erteler birkaç asır
se...
Hava sıcaktı, bir de hafif bir rüzgar...
Bir ağacın altına oturdum, gölgeliğe.
Sırtımı gövdesine dayadım. Çok güzeldi. Ağaçlar ve çimler parlakça bir yeşil...
1 Şubat'ta "sadece öykü" parolasıyla yola çıkan dergi, ikinci sayısını da okurlara sundu. Bu sayıya Asya Nur Şener, "Gerçek" adlı öyküsüyle; Selçuk Karadağ i...
İstiklal’in gölgesinde, ihtişamlı bir tiyatronun dağınık kulisini andıran bu sokaktan her sabah ve akşam Eleni, genç bir Rum kadını, geçerdi. Gölgesi sokakta...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok