Enes Mahir Yalım

Güz geçmiş

kış dağlardan çekilmiş, bilmemişim.

Yüzümün iki yanı kavrulmuş

asfaltın soğuk yüzünden.

Yakam açılmış

hoyrat demişler bana

gamsız demişler.
...

Yol yürüyorsa bil ki biz geride kalmışızdır. Oysa kaldırımda bir Hüma kuşu gibi süzülüşüne eşlik etme gayretindeyim. Tökezlememek elde değil. Ayakları geç, a...

Sırrına erilmez bu gecenin

Ersem bile deli miyim,

aşık mı bilmiyorum...

Kendime yazıyor, kendime ağlıyorum

Sanıyorum;

budur sana susamak.

Aç kalmak bu
...

Bu ilk girişimim değil. Daha önce kendime kelimelerden darağacı yapma cesaretinde bulundum. Sayıklamalarımı resmedişimin bilmem kaçıncı yıl dönümü.

Belki bi...

Ben düşündükçe alnımda beliriyor

zihnimdeki derinlik

ve beni

yorgun bir adam yapıyor

kalıplara sığmayan düşüncelerim.

Uzanıp

koparmak istiyorum yıldızl...

Kapım icra memurlarınca çok çalındı. Benden, ben de dahil kayda değer neyim varsa almaya geliyorlardı. Hâlbuki kâinattaki kaydımı donduralı çok olmuştu. Çoğu...

Geceler geçti birbiri ardına

bir dert,

bir sevda yıllandı...

Yaşamak, benimçün

yalnızca nüfus sayımlarında belgeli ve sabit.

Yürüdüğüm yol,

izler taşıy...

Yağmura aç bir sahrayım

Bundan böyle bahsin açılırsa

Sana körüm, sana cahil

Sen bilmesen de ben farkındayım

Gözlerin gözlerimden kaçınırsa

o vakit ölüm ...

İsmimi yazdım dün gece

bozbulanık sulara.

Kıvrımlarını geçerek benliğimin

uzaklara heveslendim.

Uzaklaştım,

uzandım kırlar boyu.

Doruklardan

özüme kad...

Yazmak, zihnimi bu dünyadan beri kıldı. İşte bundandır ben konuştukça güneşin kirlenmesi ve işte bundandır her sözün isyandan isyana kaçışı. Yazmak, bana ben...