Bir güz akşamı.
Baharın çırpınışından sancılı geliyor yaprakların intiharı.
Son gücüyle tutunuyor bir servi solmuş teniyle..
Döngü içerisinde on bir ay...
Şu zaman dedikleri illet geçiyordu bir şekilde. Hançerini yavaş yavaş saplıyordu dost görünümlü bir düşman gibi. Aynı zamanda iyileştirici bir ruhu da vardı....
Yüklemi olmayan cümlelerde,
yanışık olamayan bir düzende,
devrikleşememişti vurgusu olmayan kelimeler.
Cümlenin öğelerinin iç içe geçtiği
bu içtima düze...
Yorgan altlarında hıçkırarak ağlamamalıydı çocuklar.
Ve her şeyi gören Tanrı,
Çocukları görmemezlikden gelmemeliydi.
Kalmamıştı artık bir önemi cennette a...
Hesapsız yaşamın arefesinde,
öylece kalabalık,
öylece yılgınlaşmış,
bir o kadar da yalnız yolcuların bezgin bakışları arasında;
Yasak olmasına rağmen yak...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok