Defaatle son kez diyeceğim kendi kendime, kendime inanmaksızın. İnanç için inceldiğim yerimden incilerimi alıp deniz derininin siyahına beni yem edeceklere i...
kulağıma adını fısılda, dünya karanlık ve korkunç ben seni bir silsile de düşürdüm
ceplerim bu dünyanın var oluşunu ve nihilizmin güvesini taşıyordu
yıllar...
''bu sürreal kainat, sevdiği kadını bir başkasıyla evlenirken gören birinin morfin içeren rüyasıdır.''
göğün askısındaki sis gibi yatışıp yatırılırken yanan...
ey suretin suretinin suretinde iğreti sokaklarıyla, çatık kaşları ve sarılınca el kanatan ham dikenleriyle,
el yazısıyla gökyüzüne yazdığı kaderdeki kederl...
acı bir sırdaştır, mezedir
uzaklaştığında şiirin çakısıyla kanatacağım
gaddar bir sert duruştur, yakarışıma yanıtın
bir ceylanla göz göze gelip gövdesinde...
emzirmek için uzattığı göğsüne paslı bir kama iliştirecektir
denedik ve olmadık, binlerce şey olurken biz olmadık iliştirecektir
bir zarf ütüleyip, jilet b...
temize çektiği uzun bir yazı gibi yüzü
lakin içinde yaratıldığı gün gibi toprak
ve oradaki mürekkeple, oradaki silgiyle
binbir cephe de binbir kavga edip ...
çöker dikiş atılan açığın üstüne bir sis gibi, dağlanmış blues
yarım kalan yüzünde titrek bir ''ama'' çağrısı, dudağının kesik yanında
törpülenmiş kıyıda y...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok