erkan

"Sahicilik, yanmış ormanlardan arta kalan kül yamaçların kederiyle soluklanmaktır diyelim, yapayalnız ve bir başına soluklanıp iç geçirmek, ama kilometreler ...

Rüzgâr yüzümü her okşadığında kalemimin beni çağırdığını hissederim. O anda yaptığım her ne varsa bırakır, kalemimi kağıtla buluştururum. Bu çağrıyı bana rüz...

Yönetmenliğini Claudio Giovannesi'in üstlendiği bir İtalyan filmi. Bir grup ergenin mafya dünyasına girmesini konu alıyor. Film "69. Berlin Film Festivali - ...

''Kendi olarak sana gelen
sana gereksinimi olmadan seni isteyen
sensiz de olabilecekken seninle olmayı seçen
kendi olmasını seninle olmaya bağlayan
O, i...

Karanlık gündüzler yaşıyorum ben uzaklara bakınca,

Düşümde kımıldayan ayak sesleri,

İşgal altında mı düşüncelerim?

Yoksa görmez mi oldu birden gözlerim?

...

Gece Postası (Night Mail)

Film, sanatla propagandanın iç içe geçtiği ve değerlerin, düşüncelerin bir bütünü olarak günlük hayattaki olaylara bakılan pencere...

İçim

sanki hiç

rahat, koca bir koltuğa

kendini bırakmamış gibi.

İçim, sanki hiç

güneşle ısınmış aydınlık bir sofaya

açılmamış gibi

tenim, sarı sıcak k...

Ketenpere...

Dünya hayal edemediğimiz bir yere dönüşmüş. Kin, nefret ve yalan.

Mesela benim halatım 20 boğum. Yıllarca birçok duyguya nakledildim. Türlü tü...

Kaldırımın kenarına doğru yürürken üzerindeki ölü toprağını artık atmak gerektiğini anladı. Karşıdan gelen ya da yanından geçen insanlar vardı ama hiçbiri du...

Bir güz sabahı koparak ağacımdan ılık bir rüzgârla kavuşuyorum toprağıma,

Ben bir tanrıyım inkâr etsen de.

Kimseye muhtaç olmayan

Yarattıklarına özgürlük ...

1994’ten beri

Sanma ki diyor göklerdeki
Sanıyorum bir ilelebet akşamında
Yarı çıplak dere kenarında
İçimi yıkıyorum
Çeşit çeşit meyveler toplamışım
A...

Kimsenin görmediği yerlerden bak bana.
Kimsenin anlamadığı yerden anla.
Beni duy.
Sessiz çığlıklarımı,
mağrur kaçışlarımı anla.
Bir bir törpüle ruhuma b...

Vazgeçmedim. Önüme çıkan duvarları teker teker kırmaktan asla çekinmedim. Her şeye rağmen içimdeki sevgi tohumlarını bir yerlere ekmekten alıkoymadım kendimi...

Kız gencecik. Annesinin salı pazarından aldığı çiçekli elbiseleri içinde yeni yeni belirginleşen göğüslerini utana sıkıla gizlemek için hafif kambur oturmaya...

Nasıl da yanımdan geçerek hayatımda yer edinme ahlaksızlığını gösterebiliyorlar kolayca

Yine aynı kolaylıkla, ardımda kaybolmalarına nasıl izin veriyorum um...

''Tutku,hayatın en büyük azabıdır. Ama sadece yüce gönüllere musallat olur.''

Stendhal

Tutkulu olmak...

Tutku denildiğinde önceden akla hep "aşk" gelirdi....

Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinde...

Hani derler ya kitap okuyan birkaç hayatı yaşamış sanrısına kapılır diye. Bence aynısı şarkılar içinde geçerli. Şarkıyı dinlerken Ankara'da adımlar attım, me...

Yanık naylon kokusu. Etrafımı kuşatan o tatsız, genzi yakan acımsı koku. Hiç duyumsadınız mı siz de? Sürekli bir naylon yanıyor, yakıyorlar. Hep bir tatsızlı...

"Sanki ilk onlar başlattı der gibi, ilk onlar yaratıldı geriye kalanlar ise sadece kurbanlardı"

Başlangıç

Gökyüzünün o devasa kasvetli görüntüsünü gördükte...