Ertuğrulhan ÖZTÜRKOĞLU

Böyle bir şey olduğuna adımız gibi inanıyoruz. Peki bu daha üst gerçek nerede?

Bizlerin bir makine gibi daha çok keyfe doğru hareket ettiğinden bahsettik. ...

Hayatımız yalnızca keyif almak için olamaz değil mi? İnsan sorarken bile yadırgıyor bu durumu. Yani bir şeker attım ağzıma ve mutlu oldum kısacık. Bu mudur y...

"Daha" bu sıfat ya da kıyaslama kelimesini kullandığımız tüm hoşa giden şeyler ve başına "az" eklediğimiz tüm hoşa gitmeyen şeyler. Yani keyfi almak istiyoru...

Sağlam basa basa emin adımlarla...

Bir önceki yazı sanki bir motivasyon konuşması gibi. Ancak bu konuşma bize motivasyondan öte yaşamamız için bir amaç ver...

Ayaklarımızın sağlam bir şekilde yere basması için destek noktalarına ihtiyacımız var. Bu da güçlü bir çevre ve net bir amaç gerektirir. Sonrasında an be an ...

İlk sallantıda tüm dengemizi yitirip düşebileceğimizden bahsettik. Bunun yaşanmaması için ayaklarımızın nasıl sağlam bir şekilde yere basması gerekir? Ne yap...

Dengesizliği hissetmemiz gerekiyor. Bu da bir süreç meselesi. Bizlerin bilinçlenmesi zaman alıyor. Binlerce yıllık bir insan tarihi var. Milyarlarca yıllık b...

Kısacası insan umutsuz. Fakat bu çok doğal. Çünkü tamamen gerçekliğin dışında ilerliyor hayatında. Herkes hayatın yönetimini elinde tuttuğuna inanıyor ama şa...

Karanlık, nemli mahzende birisi gelip çıkış kapısını açacak. Bunu konuştuk. Peki hazır mıyız? Ya da çağırıyor muyuz dışarıdakini? Belki de hayır. Bu yüzden h...

Karanlığın içinde çıkışı bulamadan iğnde deliği kadar bir açıklıktan nefes alıp dışarısını görmeye çalışarak... Sadece dışarıdan birisi o kapıyı aralayabilir...