Ertuğrul Hilmi Kaya
@ertugrulhkaya
İnstagramda güzel içerikler üretiyorum, oraya da beklerim.
Gecenin içinde bir yüzdü, kimdi, kimdi aynada yıldız döken göklere?
Ruhu her şeye yetip de lirik bir şiirde soluklanan bu sima
Kimdi, içinde siyaha sinen, ...
Çürümeye başlamadan hemen önceydi.
Aşka ve karanlığa örtülmüş bir bedende
Kimsesizdi ağlayan tüm şarkılar.
Ve ağıtlar söyleyen meleğin kanatlarında
Ölmed...
Yanar… yanar… yanar…
Başka hiçbir şey bilmeden.
Anlat, nasıl oldurabilirim
Ruhumu bu sessizlikten uzak tutmayı?
Bir müzikti, sustu her şey gibi.
Sust...
Bir düşte durdum, yalnız bir düşte.
Üstüme attılar o tüm beyazları bu yüzden.
Yoksa kim sanırdı ki bu yaşta, gencecik bir siyahken
Lapa lapa kar olacağını...
Hangi düşün esaretinde kalmış bu ateş
Ki durmadan savruluyor tinsel bir yakarışa
İçimde bir bulmaca gibi savruk parçalar
İşte o sönmekte olan gün kalıntıl...
Yalnızlık, içime sinilmiş bir yazgı gibi
Bu yiten kıştan çok daha fazla üşütüyor.
Üstüme örtülememiş işte o insanlar.
Ruhları mı buzdan, karanlıktan mı ko...
Her şeyin başlangıç noktasında, yerde beliriveren gölgesinin onu geçmesine izin vermeyen bir çocuğun düşleri gibi masumane bir şiirin ilk dizesinde yer almış...
Bir hiçliğe tutunmak bin parçaya bölünmektir.
Kendini var etmek, yok etmekten geçiyor işte.
Aşka adanan her bir şiir,
Kozasında çürütür sahibini, öyle çık...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok