Bir gün
Sırtımda şu genç yaşım
düşeceğim kapımdan sızan yollara
Yıllanmış şarkıların sarhoşluğu
Ve yaşamın muntazam farkındalığıyla
Kah denizde, kah ...
Şu an buraya ne yazarsam yazayım içimdeki bu şeyi anlatmaya yetmeyecek. Sönmüş bir ateşin geride bıraktığı sıcaklık gibi kuru bir yangına sahibim. Ama içimde...
Yazma eylemini şiirden öteye taşıyamadığım şu günlerde ruhumun bir yarısını gömdüğüm yerden çıkarmaya çalışıyorum. Ellerimdeki, eylülün getirdiği ıslak topra...
Ellerin nasıl da cesurdu ellerimde, hatırlar mısın?
Önce kırıldı hepsi parmaklarımın
Sonra dumanı üstünde kaynadı teker teker
Önce bir kuş düşüp öldü yuv...
Uzaklardı sevdamız her şeyden önce
Senden önce, benden önce...
Seni tanımak iptilasına düşmeden önce
Bağlanırdık aramıza sızan yüzlerce kilometrelere
Ben...
Elinde umuduyla kovalamalı mı şair aşkı?
Yahut sarkıtmalı mı gözlerini uçurumdan?
Ortası yok, uçurumum düşüyor, tutamıyorum
Belki aşklar taze bir gözde ya...
Duyuyor musunuz sirenleri, bir can havli değil bu
Şehirleri yıkan bir canavar düşüyor
bacaklarının arasından vakitsiz sonun!
Atom bombası ürkecek bu kıya...
Gökyüzünde tek bir vücut olabilmiş kuşlara baktım öylece. Tam karşımdaydılar ve dans edercesine üstümden geçtiler. Özgürdüler. Ben neden değildim? Elimi cebi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok