Sıcak, sessiz, loş bir mekanda,
Yavaşça çektiğin o nefes,
Neye iç geçirdiğini bile bilmeden.
Eşyaları, yerlerinden ayırdığımda,
Anıları söküp almıyordu i...
Ölüm insan için,
Felaket insan için.
Ölür kadın niçin?
Ölür çocuk niçin?
Başka iş mi yok felaket için?
Korku insan için,
Son insan için.
Korkarım ...
Öldürdüğüm dostlarıma bakın hele!
Dağda kurt olup, baskın veriyor aklımın köylerine.
Daha doğmadan başını ezdiğim yılanlar,
Baş ezmeyi öğretir olmuşlar...
Bilemedim bıçaklarımı,
Kim bilir belki savaşırız diye,
Güçten kuvvetten düşürdüm kendimi.
İyi günlerden geçirdim kendimi,
Sırf ezileyim diye.
Karaya boy...
Çimlere uzanmış bak,
Yatıyor bir ölü!
Doğum ve ölüm arasında ki aciziyet,
Yetmezmiş gibi Tanrı aşkı yarattı.
Dünyada eziyet bitmezmiş gibi,
Dönüpte bak ...
Öyle bir ölür ki insan, anlayamazsın.
Hava güneşlidir, her şey gri,
Öyle bir ölür ki insan,
Hiçbir şeyi geri alamazsın.
Toprağın merhameti, gece çökene,
...
Meleklerden alınmış suretin nerede?
Avuçlarıma sığdıramadığım aşkın,
Cihanı aşıp ruhumu boğdu,
Omuzlarıma külfet aşkın nerede?
İstese Tanrı,
Senden yen...
Kaç treni kaçırdım bilemem,
Kaç gemi kalktı da gitti,
Kaç otobüse el ettim de durmadı.
Kim bilir? Kaç kere aynı trenin,
Camlarına yasladık kafamızı,
Ay...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok