Ah ki acıyla tanışmadın.
Henüz gün almamışken senin yaşından.
Bildim
Bilmediğin ne varsa
Yoktu ki zamanın, vakti!
Sıkmıyorum yumruğumu, gırtlağım kadar...
Herkes kendi dünyasının risaletini taşıyor. Sayısızca ses,
Öyleyse cehennem hangi dünya da?
İç dünyana dahil olmadıysa, kendinle kavgaya olan meylin neden?...
Kendi içim bile ihanet ediyordu bana
Saatlerce nasihat edip, başka oynuyordu
İçime bile kırılmazken,
Derede yüzüyor gibi hissettim, okyanus olduklarına in...
Ne yapacağımı bilmiyordum, ölümden farksızdı hissettiğim.
İnanmanın boşa çıkmasını, nasıl anlamlandırabilirdi ki göğüs kafesim?
Ne değiştirebilirdi hakikâ...
Neden karar verdiğimiz durumlarda hemen sıyrılmıyor duygularımız?
Ansızın yerleşmiyorlar mı içimize?
Ki zaman alıyor büyümesi ama neden karar verebiliriyor...
Bütün simalar tanıdık, çehrelerindeki izlerine tanıklık etmişim gibi görmüşüm hayatı.
Âmâlığın gölgesiyle birleşen toz bulutu, yerini ikindi güneşine bırakı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok