Büyük, yaşam
ağacımız
gölgesini tam on yedi defa
Vurduğu zaman
Yalanın sırtına,
yırttığında iliklerimizi
ağaçtan birkaç yaprak düşmüştü.
Güneş sıyırmı...
Kanımın renginden başıma gülen insanlar;
İnsanlardan sakındığım, güç bir kaktüsüm var benim gündüzler başlarken
Ben hükmümü bildiğim için;
Her bu olanları...
Bir şey katacak olsaydım kız çocuklarının şakıyan gülüşüne
Güneşi ben doğururdum
Ben yazardım gecenin ardına,
göğsüme yazardım güneşi
Ellerim utanmakla k...
İki adem indi dünyaya
Gülmekleriyle -var olmanın mecburiyeti-
günahlarıyla, sevaplarıyla, koşmaklarıyla...
Bitmeyecek olana doğru iki adem indi
Dudakları...
Fikrime ninniler söylerim
dizime alır
Ebedi dost bellediğim o tekdüze çekirge noktürnü uykuların içine dalarken
Uykulardan uyanmaklar beğenirken tüm işçil...
Sakar utangaçlıkların çarpıp yere serildiği
Sünger duvarlarda
Üç boz masumluk vardı
Birbirlerine sarkışan
damgasız izleriyle
ve de sızılarıyla tedirgin ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok