Milyon sene önce doğsam yine aynı gözlere vurulurdum
Yine sesini aklıma kazır, her duyduğum heceyi sana bağlardım
Uzaktayken bile yakınımda olurdu düş dolu...
Kendimden geçmiş sarhoşluğumla
Adımlarımı dünyaya attım
Bu sarhoşluk damarlarımda akan içkiden değildi
Kalbime akın akın gelen süvari duygulardı
Bu sarho...
Iskalamış kavgayı
Kaçarken kendinden
Görmüş
Girişmeye meyletmiş de
Ayağına dolanmış mazinin yazgı yumağı
Kara bir dertmiş, o ayağını silkmiş
Ayağı...
...
Elim ki elemden buğulu, gövdeme ihtilal eden elim
Çocukkenki bağcığımdan daha da dolaşmış
Mutlak sevilmekle başladığı noktaya
Defalarca sevilmeden ulaşmış...
çocukça şeyler
değil ki bu
güldüğüme bakma
sallana sallana
yürüyorum
biraz umut
biraz merhamet
der geçerim
sonu çünkü
müşfik bir ırmak
bir şiir son...
sığdırıp cenneti bir adım cenine
kucağından badem,
harelerinden badem sütlü kahve.
dokunuşun kıpkızıl
sincap sırtından sık ormanlar,
geyiklerin genç nef...
Beni sorarsanız bir anlam karmaşası
Hiçliğin zaman bulduğu illüzyon
Varoluşu zayıflık bilen
İnsan kelimesinin anlamına belki de layık olmayan
İzafi görüş...
Ağrılar vardı
Dizler öperdi soğuk sokak taşlarını
Ağlardı adam
Kadın ağlardı
Tenden öte ruhlaşmış iki beden
İki ceset bedene ne yakışırdı sarılmak
Sarı...
ağrıların örsünde, dövülür yıldızlar bile,
keskin akşamlardan, gölgeler düşer dile,
teninde bilenmiş ölüme doğru söz çöker,
ne söylese gök, bir lanete dil...
kafamda sorular döndü durdu
sanırsın bir çemberin içinde
dönmüş, dolaşmış, bağlanmış kalmış
kafası demir zincirlerle bağlı
çaresiz bir adam oldum.
cevap...
Beni boz uykumdan
Dün seneyi unutalım, unutalım fermuarları
Bilekleri, kolyeleri
Bir çiçek koyalım masaya, adını üç kez bozalım
Başında özlediğimiz bir ...
Ben bir ardıçın yüzüyüm
Kabuklaşan canımda
Bin yıllık yeniliği
uyutuyorum
Ayak diplerime
Ev kuruyorum her sabah
Durarak
Bakarak
Gün azalınca ışıl...
uzak uzak bakıyor gömleğimdeki kan lekeleri
ılık ılık akmış besbelli
soğumuş ilkin...
kurumuş sonra
ilk gençlik yıllarındaki ağrılar gibi
hayat hep adre...
Süzülmekteyim boşluğun harelerinde
Sonsuzluğa sınır çiziyor hülyalarım
Her sanrı alırken yaşamdan kendine pay
Alışıyorum, kaçmak istediğim her duygunun ...
Yaklaşan bir kadın.
Farklı bedenler taşıyan,
yüzlerce insan kokan.
Oturdu sorgusuz yanıma.
Nazik bir selam verdim;
ölümlü insanları barındıran,
ölümsüz...
gönlümde portakal çiçekleri açıyor
ellerinle dizesin diye
birer birer dökülüyorlar
ip istiyorsun, oluveriyorum
iğnenden geçirip
dökülen umutlarımı
tek ...
penceremin aralığının, perdemin geçirgenliğinin verdiği yetkiyle
üşengeç çıplak ayak parmaklarıma vuran güneşin tüm vücuduma tesiri,
ne var ki ayağa kalkma...
Yalnızlık bir seçim olduğunda cennetten bir bahçedir,
Yalnızlığın içerisinde kurulmuş tahtında her birey için.
Yalnızlık sürgün edildiğiniz bir yöreyse hay...
Eflatun bir gam akıyor çeşmemden
Dolduruyor çanak çömlek
Somut aşk türküleri yazmalıyım
Acısı ve nefreti aynı anda doldurmalı benliğimi
İkisi de boynu bü...
Bugün rüzgardan sonraki sessizlik gibi
Her şey birden yıkılmış, dağılmış
Yok olmuş ve birden durmuş gibi.
Geride kalan yorulmuş bir toprak sadece.
Ben hi...
Bir parça hüzündü
Masanın üzerine bir not gibi bırakılan
Terk eden bir kadın tarafından bırakılan
Masanın üstündeki bir bardak su için uyanan adamı üzdü
...
meylederken gönlümün ışkı sana
gözlerim hem olmuş bir misli şem'a
yorgun argın dargın olma bahtıma
ay yüzünle, gül kokunla ol bizim ikbâlimiz
Ateş de benim
Su da
Yakan da benim
Yanan da
Yaşamak da benim
Ölmek de
Ben makamı ilahiyim
Her kabede var yerim
Ne gücümü bilirler
Ne acizliğimi
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok