Keşke insanların her döneminin bir odası olsa, oradan oraya bir labirent gibi gezsek hayatımız boyunca. Tıpkı didemin bahsettiği Muc'ın evi gibi. Didemi de a...
"Nereye gidersen git, bu toprakların kokusu kalacak zihninde, ezberlediğin yüzlerin kalabalığından gözlerin âmâ olacak. Zahter kokusunda boğulacak ve yeniden...
Vücudum ateşler içinde yanarken ve kemiklerimin her bir parçası beni yattığım yatağa çivilerken adeta kafamın içindeki sesleri susturmaya çalışıyordum bir ya...
Gecenin bir yarısı çektiğin diş ağrısından geçmişini suçlayamazsın. Hayır, bunu yapamazsın.
Kendimi kendimi bu şekilde telkin ederken buldum. Didem, deliri...
"ruh sayısız taç yapraklı bir nilüfer gibi kendi kendine açar."
yeniden, her defasında yorulmadan.
Göğüs kafesimin içindeki taşın yerini sıra sıra dizilm...
Boğazım tahriş oldu denizin tuzlu suyunda. İnat ettiğim için yüzmeye çırpınıp durdum, yuttuğum tuzlu suları tüküremedim utandığımdan. Bırak tükürmeyi yüzümü ...
Yüzüme baktığın zaman üzülme artık Didem, kahrından geceleri uyumamazlık da etme, beni de bekleme eve gireyim diye. Evin köşesindeki banka oturup nefes alma...
hayatımın altını gördüğümden beri üstüne çıkamadım bir türlü. ne zaman su yüzüne çıkıp nefes aldığımı sansam çamurlu dalgalar çarptı suratıma ve daha da dibe...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok