Çıkıp gidiyorum buralardan evlat,
Elimde bir bavul.
Bavulumun içinde yalnız kitaplar
Ve daktilom
Ve bir çift eldiven.
Tatile değil, evlat
Yalnızlığımın...
yazıp sildiğim kuşlar
hiç yazmadan sildiğim kuşlar
gündüz doğarken yapraklar dallar ve danslar
bakışlarımın kıyısında kurumakta olan tuzlu sularda haşir b...
Demir ağızlı bir canavarın öfkeli tıslamasına benzer, tiz bir ıslık… Değişmeyen, yorulmayan, tekdüze uzayıp giden bu ses, bize aslında ne söyler? Vaktin geld...
Rıza, uykusundan sıçrayarak uyandı. Yine o... Metalin metale çarparken çıkardığı o uğursuz, bunaltıcı ses...
"Siktiğimin bakkalı..." diye söylendi. "Her ...
Titreyerek masanın üstünde adımın yazılı olduğu zarfa elimi uzattım. Beni arayıp eve gitmemi ve konsolun üstündeki zarfı açıp okumamı söylemişti. Ne yazdığın...
Birdenbire gök çöküyor üstüme
Sanıyorum ki budur olması gereken
Sanıyorum ki dünya böyle bir yer
Duruyorum
Oysa hiç durmamak gerek.
Bir kere durdun mu z...
Ne kadar basitmiş değil mi Sadık abi?
Soba dumanlarının sararttığı
köhne binaların kuytusunda
evveliyatsız ve edepsiz bir öpüş gibi,
Göle salınan kağ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok