Eski zamanları çok özlüyorum ben. Hani o herkesin bir arada tek odada uyuduğu, güzel sohbetlerin edildiği tahtaların üzerine kurulu yer sofralarını ve o güze...
Hiç kimsenin mutluluğunda gözüm olmadı, ne kimseden para istedim ne de kimseyi çekememezlik yaptım. Ufak şeylerle mutlu oldum hep, hiç kimsenin hayatına karı...
Ne sokakların eski tadı var ne insanların ne film izlemenin bir tadı var ne yediğimiz yemeklerin ne gezip dolaşmanın bir tadı var ne de bir kafede oturup çay...
Hepimiz hayatla ölüm arasındayız, o ince çizgide yaşama çabasındayız. Bazen gülüyor, bazen ağlıyoruz, aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekliyoruz. Hep kavg...
Ben hayata hiçbir zaman yetişemedim; ya hep erken geldim ya hep geç kaldım. Ne bir trene, tramvaya yetişebildim ne hayatın hızına, ne beni beğeneni beğendim ...
Ah be İsmail abi! Hep gözden çıkarılanlar mı incitilir, kırılır; hep önemsenmeyenler mi bir kenara atılır, görmezden gelinir? Hep mi mutlu etmeye çalışanlar ...
Bazı insanların samimiyetine inanmayın. Öyle bir şey yok, kendimden biliyorum. Sürekli suistimal edildim, oradan biliyorum. Ama hâlâ, sürekli neden insanlara...
Gitmek istiyorum bu şehirden, hiçbir şey almadan, vermeden, beklemeden ve aniden, adeta kaçar gibi, sanki her şeye hazırmış gibi, ardıma bakmadan gitmek isti...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok