
Ne söz geçer gönlüme
Ne vicdanım muktedir
Şu perişan ömrüme
O gözlerin uktedir
Ey bu hissi tanırım
Cihan oynar yerinden
Saçından sakınırım
Ve kara ...
Öyle ki başını dağlara vurur
Eski bir çığlığı andıran sabah
Yaşamak en katı haliyle durur
Ve ölüm alnıma dayalı silah
Ve ölüm, özgürlük, lekeli gurur
Gö...
Akşama doğru üç gölge canlandı
Cebinde birinin elleri
Ayakları çamur birinin
Birinin başı eğik geçtiler önümden
Bir rüzgar savruldu peşleri sıra, belli ...
Sıyrılır ağacın yaprağı yazdan
Geceye karışır canlı gülüşler
Karanlık merhamet çalar beyazdan
Usulca saçına konmayı düşler
Sıyrılır ağacın yaprağı yazdan...
Bu meret yaralı ruhuma yama
Dumanı genzimi yer yavaş yavaş
Çakmağı tütüne basarım ama
İçerimi yakar kor yavaş yavaş
Bir elde çarşafım, bir elde kesem
Ha...
Bir deniz, boyuna mavi
Yellenir de yellenir
Yüzünde hat hat vapur yarası
Bilmem nerenin boklu deresi
Üzerine çullanır
Bir vapur, üstünde denizin
Sal...
Hafızam bulanık, gözlerim dolu
Bir eski silüet, fotoğraf, rumuz
Ve o kahvehane kesen dört yolu
Önünden geçerken vurulduğumuz
Siren seslerini boğan geceme...
Bu son sektesi gündüzlüğümün
Ruhumu usulca sarar tuzaklar
Muhbiriymiş gibi yalnızlığımın
Karanlık, kimsesiz, derin sokaklar
Sivrilip göğsüme batar nefesi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok