oturdum o salıncağa
döndü durdu semada benliğim
ne gecem kalır, ne de gündüzüm
içimdeki ölü insanların kokusu sinmiş üstüme
pencere önü çiçeğimi kirle...
Hiçbir gerçeğe sığamamak
Ve saadeti bulamadan yoksullukla yürümek
Eski zaman insanları da bu yokuşu görmüş müdür diye düşünmek
Bunca arayışın arasında ...
Yine saçma sapan ne yazabilirim diye düşündüm ve bunu buluverdim.
Kimi zaman geçirilen o rezalet günün üstüne perde çekmek için yapılan, kimi zaman yorgunlu...
Dün gece baktım aya.
İncecik bir çizgiydi,
Zarif, kırılgan, berrak.
Bugünse göğün kandili,
Biraz daha kalın sanki,
Yüzeyinde beyazlar
Ve grilerden bene...
Ölüm, zamanın sınırlarını aşan bir köprüdür; bizleri bilinmeyenin derinliklerine taşıyan, varlığımızın sonsuz yolculuğuna devam etmek için geçtiğimiz sessiz...
Ölüm, yalnızca kalanlar içindir.
Giden için yeni bir yolculuğun başlangıcı, kalan için ise sonsuz bir bekleyiş...
yaşamak gibi hissettirdi
o berrak gökyüzünde uçmak gibi mesela
yahut bir gün batımı turuncusunda kaybolmak gibi
yağmurlu bi günde şemsiye almayı unutmak v...
anladık iyisin,
ama neye yarıyor iyiliğin.
seni kimse satın alamaz,
eve düşen yıldırım da
satın alınmaz
anladık dediğin dedik,
ama dediğin ne?
doğru...
İstiyorum ki günün birinde bazı şeyleri aşabilmiş biri olarak kahvaltı yaparken sadece kahvaltı yapabileyim ve şen kahkahalarımız güneş ışığıyla dans etsin m...
Bazı şeyler çok acıtıyor sadece,
Bilemiyorum.
Bitmiş sevdaların külleri, başka kuşların kanatlarına mı zuhur ediyor?
Bu acının sebebi, bir kartalın gagası...
ammonit kabuğunda zebra toynağı
ateşte tırıs atan gülün ak postuna
senin tuzun yol yol kandır
dikenler dudağının kurusunda kırık
omuzlarım külden geçilmi...
Bir türkü olmuş adın.
Güzelliğinden habersiz,
Yüreğinden, gözlerinden habersiz,
Büyüyorsun adım adım.
Bir türkü olmuş adın.
Dünyaya haykırmak istiyorum....
“Versem kendimi bütün bir yelkenli olup engine
kansam bir an güzelliğine kuşlar gibi serseri ömrün” derken, enginlerde vapurları seyrederken ömrümün bir yar...
Saatlerdeki sayılar yabancı mahlukatlar
Zamansız günlerimden kovuluyorlar
Her şey planlanmış
Kader deyip kaçılmış
Oysa çabalarsan her şeyin önü açılırmı...
Vakitsiz Bir Ölüm
Bir kış vakti, mart'ın ölüm sessizliğinde
Gönül târumar, dil lâl olur ayrılık vaktinde
Her fâni makbere girecek nihâyetinde
İnsan topra...
İhtiyâre Kadının Kâbusu
yorgun ve berdâne bir sabahın zifiri karanlığında
kâbuslarından fırlayarak ağlıyor âcuze bir kadın
boğuluyor uykusuz gecelerin zul...
Sağlığımı da yitirdim işte sonunda
Tüm uslanmaz hoyratlığımla
Seni kaybettiğim gibi tıpkı
O geldi, ben ittim
O sevdi, ben gittim
Gelir sandım peşimden
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok