İldem Keskin

Hiçbir düşüncem yok hakkında tüm bu karmaşanın

Ve tüm bu sakinliğin

Hiçbir düşüncem yok

Ne düşünsem zaten ben

Birkaç akşam sonra ellerimden kayıp gidiver...

Hava kapalıydı, zihinlerimiz açık

Kızılayda bir evim vardı

Biz yan yanaydık

İki iklim gibi

birbirine yabancı

Hava kapalıydı, 

Tandoğanda daireye yetişi...

Beni bileğimden yakalayan, peşimi hiç bırakmayan ve zihnime hep sızan,

Hiç farkında olmak istemediklerim, geçsin diye beklediklerim

Fakat beni bileğimden y...

Ne tuhaf, o sabah kapıya yaslanmıştım sen çıkınca 

Hafif de nemliydi gözlerim, o günden beridir düşünmekteyim

İhtimaller ne demek?

Neşeli bir atkı örmeye ...

Sonsuz kağıtlar yok bu evrende, taşıyoruz duvarlara yerlere

Taşıyoruz ve ben küçük bir üzüm lekesi olarak da devam edebilirim yaşamaya

Bir parça olmayı bel...

Avuç avuç yemek istiyorum kibirlerinizi

Nezaketimi suya bıraktım, nerede belli değil

Onu ararken yansımanızdan kendinize bakın, suratlarınıza

Avuç avuç ye...

Başka kimseye öfkelenemezdim böyle,

Dünyam yıpranıyor, dünyam buruşuk bir kağıda dönüyor ıslanmış

Yazıları seçemedikçe uzaklaşıyorum

Eğer bir ev, bir sen ...

Ağladıkça kızarıp burnum, kıpkırmızı gördüğüm dünyamda 

Seni mor bir canavardan ellerimle kaçırdım 

Ters bir difüzyonla senden bana süzülen ve beni yıkan, ...

Boynundan saten bir şal gibi geçerken ben sevgilim, 

Ve zihninden geçerken despot bir beceriksizlikle 

İkimizi gecenin yarımıyla sabahın dördüne hapseden, ...

Bir simetri ekseninin ortasına tümsek aynalar yerleştirilmiş gibi yamuk suratlarımız,

özenle işliyoruz öfkeleri, kusursuzca, bir milim kaymadan 

Bir aikido...