Dünya doğrulup açıyor kapılarını centilmence, içten pazarlıklı bir hali var adımlarımızın
Tüm mahalle izliyor bizi ve ben hep duymuşumdur sokak kapısındaki...
Hep bir potansiyelimiz vardı şu ince tabakalarında sevmenin
Bir potansiyel: yakın ve uzak,
Şiddetle övdüğüm yerlerden kopmaya başlamak,
Tane tane süzülel...
Nasıl başa çıkılır bu eksiklikle,
Eksilirken bacaklarına dolanır mı yoksa yücelir mi bu inanç
Tanrım, emek vermediğim zamanlar epey az şey istedim senden,...
Bin çerçevede bin sen gördüm bugün
Şimdi oklar nereyi gösteriyor bilemiyorum,
Gidecek pek bir yer kalmadı
Kırmızı bir battaniyenin altıdır yaşam öyleyse
...
Şeftali ağaçlarını geçiyorum
Pembe göğü geçiyorum
Kestaneler gibi öfkeli, coup de foudre gibi tutkuluyum
Beni anlamadığın ve anlamayacağın için özür diler...
Yıl 78, Beyrut’tan ayrılıyor bir çift
Bir bavula ne sığabilir?
Bir tüfek, biraz mermi, şarkılı atlı karınca
Azalmadan bölüşülen şeylerden ne kalır,
Sevme...
Kim sana bu kibri bahşeden?
Nedir tek kişilik evrenine yanaştığım?
Geçecek biliyorum fakat şimdi zor
Söylediklerim, duymak istediklerim ve duymaya tahammü...
İçimde bir şeyler kaynamakta
Bir sevgi sanki sana doğru taşmakta
Bilmiyorum hep beklerim belki
Ama dün geldiğim kapıyı bugün açma
Sebepsiz değil, illa ma...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok