Yürüyordum.
Bolluk içinde yokluk giymişti ayaklarım,
Birden!
Kaldırım taşının uslanmaz kısmında,
Elime çarptı saçların.
Ben büyürken çıkmıştın karşıma....
Ruh_u revanım!
Bir sahilin en dibinde tuttum
Tuzaklarla yılan balıklarını.
Babamın yanımda olduğu anları anımsadım.
O an yanımdaydı.
Bezmişti kaçan k...
Aşırılar ülkesinden gelen bir ürperti.
Yaşamın kesme tahtalarını izledi.
Her bıçak darbesinde,
Her hamlenin gücünde,
Her varoluşta,
Kendine yeni yerler...
Güneşin en son battığı topraklarda
Yaşım çocuktu o anlarda.
Yan yana dizilmiş beyaz evler,
Sokağımın sonundaki hanede gizliydiler.
Yaşamımın ateş böceği...
Uzun bir yoldan gelip,
Mutfağımdaki portakal kokusuna sığınıyorum.
Yerli yerinde renkli peçetelerim.
Renkli peçeteleri çok seviyorum.
Penceremde küskün b...
Yoğun bakımdan çıkmış bir şarkı gibi
Atıştırmalık sevdaların izinde ilerlerken,
Daha kendine serememiş sabrını
Kahramanlık ışığında etrafına saçarken,
...
Ağustos ile Eylül arasında görmüştüm
Toplanmaya gün sayan meşe palamudunu.
Zeus görse "izimi taşır"diyecekti,
Kurulmuş dünyanın sahiplenici bilgeliğine....
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok