Yine bir sonbahar.
Uyuyamıyorum.
Geceler üzerime geliyor, simsiyah.
Çığlıklar korkutuyor içimdeki çocuğu.
Saklanıyor kağıttan gemilerin kamarasına.
Batı...
Sana değildi.
Uyandığım sabahlaraydı kızgınlığım.
Geç gelen Karaköy vapurunaydı
Günaydın demeyen bütün insanlara!
Ben sana kızmadım.
Ot bitmeyen bahçeme...
Adını bilmiyordum,
Nasıl güldüğünü, nasıl yürüdüğünü...
Denize çıkan sokaklarının olduğunu bilmiyordum.
Uzun uzun yollar gitmedik seninle
Yağmurda nasıl...
I.
En tehlikeli saatlerindeyim uykularımın.
Yüksekçe bir binanın tepesinde ruhum.
Tekerrür eden bir kabusa uyuyorum günlerdir.
Gözüme inen perdeleri astı...
1980'lerin sonunda İstanbul'da, yokuş aşağı bir sokağın cumbalı herhangi bir evinin istasyona bakan penceresindeki buğuyu silip, 8.30 trenine yetişmeye çalış...
She was mine or not
I felt her in my heart, the deep inside
I've seen the love,
I've hold the aizle without glove
It worthed to die
And i died.
Soon th...
Serin bir yaz günüydü
Yazlık bir şemsiyenin altındaydı gülüşün
Muteber anılarının gölgesi perçemine düşmüş
Hatırı sayılır sayıda çizgiler belirmişti dudağ...
Sırtında dünyanın yükü, eğilmişsin önünde.
Hasretin kaldığın yerden,
O yağmurlu balkonundan, pencerenden
Güneşe çıkarttığın çiçeklerinden
Yüzüne dokunduğ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok