İlknur Çiçek

Ey ruhu cavidan

Fettan gülüşlü yıldız

Kaç bin sene geçti

Akmadı keyhana bir damla

Senin inceliklerin inhisaf etmiş

Sen ki ey zühre yıldızı

Bakan herkes...

Elimde bir kadeh 

Doldurmaz bir ırmak 

Kırıkları sancılı 

Sarhoş kemancı

Alt-üst berduş

Kadeh boş 

Yol yok 

Yokuş çok 

İpucu yok

Geda yorgun

Sinem ...

İnce ince işlediğim ipek kumaşa

Kara bir gölge gibi düşmüşsün

Oysa ki her rengin bir şenliği vardır

Anlamı sevmekten geçer

Denizin dibinde bir mercan 

K...

Ben bir garip yolcuydum

İki şaibeli göze tutsak kaldım

Nerede  kaldım bilinmez

Adım adım uzakta 

Adım adım yasakta 

Mevsim mevsim giderken

Bahara aşıkk...

Engin bir hüznün coşkusu var

Bir yerlerde beni bekleyen

Rüzgarlar var beni dağıtmak isteyen

Sanki meltem bile göğsümde bir dağ

İnancım dağlıyor göğsümü

...

Binbir telaşda binbir sen yatar

Dokunmak sana

Sevmek seni

Gözbebeklerine sığınmak

Sanki bir celladın ufku

Keskin ve karanlık

Seni sevmek

Sarılmak sana...

Baktım koca dağlarda bir külfet,

İçinde belki binlerce ülfet.

Gün doğar mı? neşeyle

Sanki bir kasvet uyanıyor!

Gömülüyor şehir aydınlığa..

Aydın...

Kör olsam gözüm,

Sağır olsam kulağım, olacak biri vardı

Lal olan dilimi bülbül

Har olan gönlümü gül edecek biri vardı 

Kapımda bir gölge belirirdi

Sonra telefonumda bir ses

Tek kelimesi gel olurdu çoğu kez

Bizimkisi tezat bir birleşkeydi

Zaman zaman uzak ama iç içe

Yakın...

Bazen ben

Uyuşturup hislerimi devam ediyorum

Hissetmiyorum ama yaşıyorum ne kadar yaşamak denirse işte

Bazen üsten konuşmalar yapıyorum

Bazense içim bile...