Gün ağarmadan hemen önce, ayın gümüşi ışıklarını tek göz odadan birer birer çekmesine yakın uykusundan uyandı kadın. Yanı başındaki küçüğün hala uyuduğunu fa...
Şehrin ayazı fena olurdu. Hem de öyle fena ki “Ensesine yapıştı mı sıtmaya tutulmuş gibi zangır zangır titretir adamı.’’ derdi çaycı Zebercet. O yüzden beyaz...
Şehrin sömürgeciliğinden ırak yatağında bengi yolculuğuna akan nehre eğilmiş, kendi küçük bedenini izliyordu adam. Güneşin başını alıp gittiği, ilahi yüzünü ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok