gitmek. en çok kendinden. yanlış bedenlerde çürütmek kendini. bolca gözyaşı, akan kan, ruhtan…
bir insanın ruhu kanar mı?
benim kanıyor.
böylesine acı ver...
Aileme, alnıma, göğsüme, bacaklarıma ve kalçalarıma bulaşmış siyah bir lekeyim ben.
Kara bir leke.
Ne kadar yıkansam da temizlenemiyorum artık, içim çürüyo...
ben en geniş zamanlı şiiri yazdım, kırılırken parmaklarım. teker teker, sökülürken tırnaklarım, dibinden… kanaya kanaya.
perdeler kapalıydı, ışık girmedi o...
hiç var olmamış notalardan yazılmış müziği duyabiliyorum, onunla dans ediyorum.
duyabiliyor musun sen de?
dans ediyoruz beraber, elimi göğsüne koyuyorum, y...
ben, mesih. size en parlak ışıkları göstermeye geldim. tüm insanlığa sergilenmeye hazır bedenim. en güzel kıyafetlerimi giydim, en hoş parfümümü sıktım. hazı...
bir insan kaç defa aşık olabilir, şu kısacık ömründe?
kaç defa atabilir bir kalp, birisi için?
bilmiyorum.
bilmemek yorucu geliyor. dipsiz bir çukura doğr...
Siyah gömlekli polis memuru masaya vurdu ve; “Neden öldürdün lan?” diye bağırdı. Üç yüz kilometre hızla duvara çarpan bir araba gibi sallandı sorgu masası. K...
ve sessizlik. çok sessizdi ev. sadece ayak uçlarımızın sesi. tüm o kalabalık gitmiş, renkler yeniden geri gelmişti. seksen metrekareye ne sığabilirse sığdırm...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok