Uzun zamandır bir şey yazamıyorum. O kadar çok duygu karmaşası, his yoğunluğu olmasına karşın neden içimi dökemiyorum? Bir adım atmak ne kadar zor olabilirdi...
Hem sevinci hem hüznü barındıran bu otogarlar, havaalanları... Her geldiğimde farklı bir duygu hakim oluyor. Ama bu sefer farklı. Bu sefer pişmanlık, buruklu...
İnsan, yaşamında olan şeylerden her zaman ya gitmekten çekinir ya da onları sürdürmekten. Hayatta asıl en zor olan uzaklaşmaya mı yoksa daha çok çaba sarf et...
Yürürken aştığımı düşündüğüm dertler, içimde deniz olmuş. Sessiz sessiz atmışım çığlıkları. Oysaki her zaman gürültülü atmak en iyisiymiş. Attığımı düşünmeyi...
Bildiğim bir şey var, üzüleceğim. Bildiğim bir şey var, susacağım. Bildiğim bir şey daha var, o yolu yürüyeceğim. Gökyüzü içine doluyor gibi hissettiren o du...
Gezeceği günleri, yapacağı tatilleri, yeni yerler keşfedeceği anları, sevdikleriyle mutlu olduğu günleri iple çeken ve daha nicesiyle büyük bir yaşama hevesi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok