Bıktım cebeller ile cebelleşmekten
Kim döker önüme bu cebelleri
Delsem Ferhat misali
Aradığım Şirin yok
Cebellerim sarp
Cebellerim çetin
Cebelleştim
K...
"Acaba uykulu gözlerin nasıl bakıyor
Ellerin gibi mi kokusu
Sevilişinin yanında bir limon
Ekşi mi tadı hayatın
Aynı bir sabah yenilen akşam yemeği gibi "
Kör bıçaktır ki o göğüs kafesime dayanır
Hava kararınca benim de sırtım o ağaca yaslanır
Ayakta tutamam paçavra bedenimi
O ağaca asılır
Gölgelenmiş kalb...
Acır gözlerim açamam
Senin gözlerin ışıldar bakamam
İtip savurduğun çocuğa dayanamam
Bant tutmaz artık yaralarını saramam
Tren kaçtı yola koyulamam
Parm...
Yolunu kaybetmiş balık, dağlar eğik, çakıl taşıyla dolu okyanus; biraz hava alınacak kadar boşluklarla dolu mercanlar. Birisinin eliyle işaret edip ışığı gös...
Geldim işte düşe kalka
İtile kakıla bugüne
Sanırlar ki gül bahçesi
Bilmezler acılar denizinde yüzmekteyim
Boy vermek üzereyim
Kendimi koyvermekteyim
Ge...
Bu meydan,
Küçükken kaybolmuştum
Caminin tam karışısında seni beklemiştim
Gelmediğin günlerde
Şu ırmak, yeşili benden
Kavuşulmamış aşkların destanı olan...
Küçüğüm,
Senin yerin göbeğiyse kavganın
Benim yerim senin yanındır
Maviyi sorarlarsa bil ki yanıtım
Sarsılmaz adındır.
Çözülür mü hiç bu düğüm
Gönlü...
İki bölüm halinde yazdığı Yeraltından Notlar isimli kitabı ilk varoluşsal roman olarak geçer. İlk bölümde kendiyle monolog yapar Dostoyevski, kendisini olduğ...
Gerçekliğin yarısına aralanan perdelerin bir yanında
Peşi sıra akan ırmaklar boyunca
Dört mevsim uslanmadı aşikarın kıyısında
Her bir damlası süzülüp gide...
Muhal bir sevda bekliyor kapında
Temmuz yüreğimde sana yananı harlıyor
küllerim uçuşuyor seni özlerken
Gözlerim ahvalini yazıyor
Binlerce yıllık bir maz...
Ağustos ayının ilk haftası yağan yağmur nedeniyle herkes şaşırmış birbirine bakarken, mahallenin yokuşlu yolunun aşağısında biriken suda çocuklar hiç sorgula...
Yasanmamış travmalar doğurur benliği
Yaşanabilecek arzuların hayal kırıklığı gölgesinde
Şımarıklık ne güzel şey çocuk kalmanın anahtarı
Büyümekti belki ö...
Hangi talep? Arzın çocukları
Dinlemek mi? Yoksa anlatamadım mı?
Sözün sonu sıkılmakla bitecek nasıl olsa
Özgünlüğe kadeh tokuşturan kimseler topluluğunda
...
Seni düşünmekten başıma ağrılar giriyor
Ne gelebiliyorum
Ne gidebiliyorum
Öyle berbat bir ikilemsin ki
Her yerim açıyor seni düşürken
En çok da kalbim
...
İçimdeki rüzgarları esmeye ikna ettin
Şimdi durduramıyorum kopan fırtınayı
Karaya vurmuş kalbim adını fısıldarken
Ellerim ellerini aramak için terk etmiş ...
Flying around with your friends
watching the life from a distance
You think you got the world
on your beautiful hands
Maybe its right to leave you alone
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok