Yapraklarından soyunmuş
Beklerken bir ağacın gölgesizliğinde
Sıcağını mavinin
Uzandım hazan sarısı renklerine
Kehribar limoni kayısı
Keten papaya sa...
Şirin tavşan
Sırtın çok güzel ama sen onu bana dönme
Sen gibiyim ben de
Yürek çarpıntından doğan saklı tuttuğun esinti gibi
Ürkek ceylan
Poyrazlı kıy...
Bir uyku arası gecenin kim bilir neresi
Dalmışken uzunca karanlığa kalbin
Buz kesen ayaklarına dokunuyorsa
Bildiğin o sıcaklık
Sanki kolunda saat var da...
üç kez uyandım rüyadan, su içerken dudaklarından
kalktım bahçeleri suladım
bir başına gezen kuşları seyrettim
yüzün alacakaranlıktan doğmuş gibiydi
yarım...
meyvesini her bir yanına dökmüş
gecenin ışıkları içinde yüzen gün gibi
pırıl pırıl bir mandalina ağacına
karşıdan bak, üstten bak, altına oturup bak
uzak...
Şu sınırlı bedenim ile
Seni sonsuza kadar sarmak geçti içimden
Bakarken gözlerindeki sonsuz evrene
Kışın kolları arasında uykudayım senle
Susturmuşum kuz...
Bu gece kelimelerimi susturdum
Çoğaltmak için içimdeki seni
Kimse bilmedi uzandım yanına
Bıraktım avuçlarına yüreğimi
Topraktı bedenim tohumu sen
Sualsi...
elleri ayakları sinema kokmuş
üzerine sinmiş kokusu romanların
boğazından geçen bir içkinin sıcağıyla
kendi dininin eski bir tanrısı edasında
bu bakışlar...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok