Gözlerimi dar, ara sokakların kasvetine açmadan önce, her akşam paltomu mahallemin girişine asıyorum.
Merhaba Zeliş.
Bu mahallede, mevsim hangi renk olursa...
Ölüce bekliyormuşum o gecenin alacasını
Sana kadar varmışım içimde
Bittiğimi sanmışım, sana kalmışım.
Tükenmişliğin bir yansımasıymış aynada
Bana bakıyor...
Buğulanmış pencere tuvallerinde boy boy maviyi unutturup siyaha düşüren resimlerin...
Harabeye dönmüş kalbim, kalbinin kuş kafesinde…
Körpe canların kursa...
Ne kelimelerim sığıyordu cümlelerime ne de cümlelerim yer ediyordu yüreğine Mihrimah...
Bir cılız fırtınada sürükleniyordum yazdan kalma bu kış akşamında.
...
Çok sesli bir şeyler duyuldu dün gece
Çok cevaplı, çok pürüzsüz, çok ayan
Kağıttan bir kuşun denize koşması gibi bir şeyler, sustu biri
Biri sol eliyle ti...
I.
Önlük düğmeleri ve babalar
tarafından koparılmış çocuklar
Yanaklarda utanç, kaldırımlar,
kusmaklar ve çekmeceler ve
ılık sıvıda tuz
tuzda utanç
...
o gün
insanlığın son kez öldüğü gündü
yeni kirli sayfaların koynunda
kanayarak
titreyerek dizlerimiz üstünde
yanarak ve yakılarak ve boğularak
ve düşe...
Ben hiç aşk şiiri yazmadım Ferdinand
Özgürlük nasıl özlenir
Öfke nasıl güzeldir bilirim
Ama bilmem seni seviyorum demeyi
Yalnız dilim döndüğünce
Kalbim...
Tam 32 tepe sayıyorum, o kadar yalnız burası. Burası yalnızlığı temsil ediyor...
O kadar kalabalık burası; ter kokuları, yıkanmamış çoraplar, söndükten sonr...
İnsanlar ölümü biliyor artık
Yaşamak için sebepler sıralı,
Ölmek için sebep yok.
Öldürmek için bir hayat,
Yaşatmak sebeplere tok.
Baksak uyumak da ölümd...
Güneş, on saati deviren mesaisini bitirmek üzereyken üç boz beygir, gözün alabildiği her yere halı gibi serilmiş çayırı toynaklarıyla dövüyor, kişnemeleriyle...
Birkaç adımdan ibaret olan kalesine dönünce hafızasını derin bir sorguya çekti. Elinden gelse omuzlarından tutup hırpalardı kendini. Durgun ve sessiz geçen b...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok