Mustafa ŞEN
@mustoyevski
Onsekiz Mart/Uluslararası İlişkiler
Okur, yazar, öğrenir, öğretmeye çalışır.
İnsan düşüncelerine nasıl hükmedemez ki? Kafamın içinde dolanan düşünceler uçurumun kenarına sürüklüyor, "Atla, atla!" diye bağırıyorlar. Sesim çıksa boğazım...
Nereye gitti çiçekler?
Bal arıları şimdi kovanlarında.
Her anı, her bakış birer kar tanesi
Yağıyor soğuk, karanlık toprağa.
Ölüm her şeyi yüklenip gitmek...
Ocak ayında Can Yayınları'nda yer alacak kitaplar:
• Shuggie Bain - Douglas Stuart
• Babamın Yeri - Annie Ernaux
• Yalın Tutku - Annie Ernaux
• Eski Prag...
Kıtalar arası bir dünyada geziniyor ruhum. Kocaman bir okyanusta küçücük bir dalga gibi. Fırtına yaklaşırken dalgalar üstünde uçuşan bir kelebek ya da. Güneş...
Kafanın içindeki cinayetlerle istiyorum seni
Her şeyinle saldır bana, nefretini öğret istiyorum
Gözlerimi dehşetle dağlayacak hiddetini tanıt
Kalbimi eri...
Bir idam mahkûmusun, tuvalet izni verilmeyen,
yalandan son isteği sorulan, soğuk kokulu zindanda.
Ellerimiz rabt olununca aklımız da rabt olundu sanmışlar,...
insan, evine yabancı gibi bakabilirmiş sokağın bir ucundan. bu eve, içindekilere, gösterilmiş gibi yapılan ama gizlenen sevgiye sırtımı döneli çok oldu. bir ...
Ayna ülkelerinde karşılaştığım kaç tane kendim varsa,
Hazanlar çiçek açmış mimik tarlalarımda ve dudak kenarlarımda.
Sanki hüznümde adını koyamadığım bir ş...
Heykele yontulurken mermer ne düşünür acaba?
Tamamlanış yok oluş mudur tanrıların sanatında?
Yoksa heykel yine mermer, mermer de yine heykel midir dehr-i z...
1848 yılında Londra'da küçük bir basımevinde basılan kitap, yayımlandığı günden bugüne en çok okunan kitaplar arasında yerini aldı. Kitabın basıldığı dönemde...
Demir sürgülü kapının önünde şaşkınlıkla bekliyordu Salih. Yaklaştıkça artan tedirginliğinden dolayı duraksamıştı. Etrafına baktı. Koca koca demirlerden oluş...
Okurlar için bir not: Ekip adına yazdığım bu seride ilk olarak 'Mutlaka' kelimesinin uygun olmadığını düşünerek kaldırmak istedim. Şimdi de 'Eğitimcilerin ve...
Kompleks bir adamın düşünceleriyle çatışıp hazzın peşinden koşması, mutlak dürtülerin varlığının göstergesiydi. Dürtüler, geçmişin evrim geçiremeyen basit du...
Hangi suya atayım içimdeki ateşi
Su demez mi
Bulandırırsın.
Hangi dağa bırakayım gövdemi
Dağ demez mi
Eritirsin.
Hangi toprağa süreyim tenimi
Toprak...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok