Bilmiyordu…
Hiç ama hiç bir şey bilmediği ve bilemeyeceği bir sürü şeyle dolu bir Dünya’ya merhaba dediğini.
Bilmiyordu…
Elleri yere dokunduğunda aynı zam...
Korkusuzca ileri atılan her adımımda,
Zincirler kırılacak bir gün mutlaka.
Kalbimde yanan ateş, sönmez asla,
Adalet ve hakikat yolunda can verir bu can.
...
Bir zamanlar özgürdüm rüzgar gibi,
Başım dik, yüreğimde umut çiçeği.
Şimdi zincirler var, daracık odamda,
Gözlerimde hüzün, kalbimde isyan gibi.
sen
onu düşünürken
o
başkalarının adını
kalbine ritim olarak
işlemiştir bile
bile ki
sözleri,
güneş kadar parlar
lakin
eylemleri
kara bulutlar kad...
Günden güne değersizleşirken haya, edep, namus,
Bir anlığına uykuya dalmamın bedeli: Kabus!
Makamlar yalaklara tahsis, liyakat pis ve mâkus,
Bidârların pa...
Bilmiyorum kaçıncı haziran gecesi bu. Bana burada tam da burada sarıl. Bir şiir kadar uzundu bu tümce, sonra.. sonra sarıldık işte..
Pembe yanaklı bir kız sevdim
bensiz de güzel
bahardı geldiğinde
baharın renkleri üstünde
ellerinde çiçekler
“ne güzel yaratmış seni yaradan”
bir de iy...
Anlamaya değil hissetmeye...
Gece gelen kuş. Ses gibi kuş. Buraların yabancısı. Sesiyle beni arıyor. Ben onun arkadaşı değilim. Göğün tılsımından evet. Bir ...
Köprücük kemiğinde annesinin ölüm tarihi
Ve tüm tarihleri değersiz kılıyor bedeninin deneyimleri
Korunma ihtiyacıyla cellada sığınmış
Ama araçsız çıktığı ...
yol ayrımlarından ibarettir zihnimin düşüşleri
tanrı aralar ben bakmadığım zamanlar perdelerini
sen gülümsersin, neşveler yanaklarında
sen değdiğin yerler...
Neden böyleydim ben? Niçin gördüğüm azıcık ilgiye hemen kanıyordum? Niçin insanları üzmek yerine kendimi üzüyordum? Hayat bana karşı niye bu kadar acımasızdı...
- Efendimiz.
Buyur recin.
- Bu sıralar kendimi iyi hissetmiyorum.
Kafanı dağıtmaya mı ihtiyacın var?
- (şaşırır) evet, sanırım istediğim bu fakat siz bun...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok