mevzu sen olduğunda nasıl bencilim,
bu bencillikten nasıl mahcubum bir bilsen...
Nazım'ın Piraye'ye "kalbimin kızıl saçlı bacısı" dediği yerdeyim...
Sevgi...
Gitmeyi bilmediğimizden hırpalanışlarımız...
Ya gitsek boğulsak... ya kalsak kavrulsak...
Say ki gittin çocuk...
İzlerin kaldı... onları n'apacağız...
Tu...
Tâ evvel zamandan başladı bu yağma
Tâ Adem'in elma yiyişiyle.
Toprak tozdan üredi
Hayvana ruh girdi evrildi...
Vah ki vah... Elde etme arzusu ile
Yola d...
Kurşun kalem denildiğinde akla ilk gelen dışı ağaç vb. materyallerle kaplanmış, öğrenim hayatımızın uzunca bir döneminde kullandığımız siyah grafitten oluşan...
Bir hayat ki
Beli doğru, başı eğri
Dik yürür, fakat yol bilmez belli
Bir hayat ki
Suyu tuzlu, çayı demli
Acıdan haz duyar
Dillere pelesenk olmuş derdi
...
paslı demir kokularını bölüyor talaş tozları
nasıl da öfke doğuruyor o ayılış
gün ışığı sızıyor ahşap damlı kulübeden içeri
ışığın sızması iyi
gaz lambas...
ne soğukmuş kaldırım taşları
çocuk parkını defalarca uzaktan izlediğim bu yol kenarı
defalarca geçildi halbuki bu yollardan
ilk defa mı ölüme düştü düşler...
Kopardılar mı dallarındaki incirleri küçük kız
Ham mısın toy musun dinlemediler mi
Dinlemezler. Üzülme.
Ilk hasadını hunharca talan ettiler diye üzülme.
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok